menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Herakles’e yeni görev: Antalya Müzesi’ni yıkımdan kurtarmak

14 1
previous day

Türkiye’nin ilk ödüllü müzesi olma özelliğini taşıyan ve 1972’den bu yana Akdeniz’in binlerce yıllık tarihini ziyaretçileriyle buluşturan Antalya Arkeoloji Müzesi yıkım tehdidiyle karşı karşıya. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, deprem riski ve fiziki yetersizlik gibi gerekçelerle müzenin yıkılması gerektiğini bir lansmanla duyurdu. Çağdaş tekniklere uygun modern bir yapının 2026 sonuna kadar inşa edileceği de söylendi. Yıkımın ve yeniden inşanın nasıl gerçekleşeceği, eserlerin nasıl korunacağı gibi birçok soru yanıtsız kalırken 16 Temmuz günü müze kapısına kilit vuruldu.

Müzenin yıkılacağı haberi kentte ve arkeoloji dünyasında büyük tepkiyle karşılandı. Çok sayıda sivil toplum örgütünün bir araya gelmesiyle oluşan Müze Çalışma Grubu gerek yaptığı açıklamalarda gerekse müze önünde gerçekleştirdiği eylemlerde yıkıma karşı olduğunu, yapının güçlendirilerek korunabileceğini belirtti ve yetkilileri süreci şeffaf bir şekilde yürütmeye davet etti.

ULUSLARARASI ÖDÜL ALAN İLK MÜZE

1964 yılında düzenlenen bir yarışmanın ardından inşa edilen ve 1972 yılında ziyarete açılan Antalya Arkeoloji Müzesi hem üç duayen mimar Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler’in imzasını taşıması hem de 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından yılın müzesi seçilmesi bakımından Türkiye müzecilik tarihinin belgesel yapılarından biri olma özelliğini taşıyor.

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Müze Çalışma Grubu sözcüsü ve Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gül Işın, müzenin Antalyalılar tarafından çok sevildiğini ve vatandaşların burada vakit geçirirken huzur bulduklarını dile getirdi. Müze mimarisinin Akdeniz kimliğine uygunluğunun uzmanlar tarafından kabul edildiğini söyleyen Gül Işın ayrıca müzenin bugüne kadar çok sayıda kongre ve önemli konferansa ev sahipliği yaparak kentin prestijini artırdığını ekledi.

“SADECE BİR MÜZE DEĞİL”

Prof. Dr. Işın, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin sadece bir müze olmadığını, aynı zamanda önemli bir eğitim kurumu olarak büyük bir işlev üstlendiğini belirtti. “Öğrencilerimi buraya getirdiğimde M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren heykel sanatının gelişimini anlatabiliyorum, bölge arkeolojisinin kimliğini bu eserler üzerinden tanımlayabiliyorum” diyen Işın, müzedeki çanak, çömlek ve lahitlerin bölgenin kültürel geçmişini farklı boyutlarda anlatmak için eşsiz bir fırsat sunduğunu vurguladı.

FİZİKİ YETERSİZLİKLER İHMAL GÖSTERGESİ

Bakanlık yetkilileri ve müzenin yıkılması gerektiğini ileri süren diğer isimlerin deprem riskinden sonraki argümanlarıysa çatının akıtması ve diğer fiziki yetersizlikler. Prof. Dr. Gül........

© Gazete Pencere