menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ORTADOĞU'DA FİTNE ATEŞİ?

11 0
03.07.2025

İki milyar nusufusu, elli yedi devletiyle; bin parçaya ayrılmış olan İslâm âlemi... Dağınık, etkisiz, yetkisiz ve perişan... Güç birlikleri, içi boş iş birliği teşkilatından başka yok, Allah'ın kitabına göre yönetimleri ise hiç yok. Beşeri kanunlar, ithal ideolojiler iflahlarını kesmiş durumda. Hepsi dışa bağımlı, çoğu sömürge, uydu ve yarı bağımsız. Aslına bakılırsa, hiçbiri ne yarı ne tam bağımsız... Bu günlerde bağımsız (Ama Allah ve Resulü'ne bağlı) olan tek yer Gazze'dir! Zira bu gün İslam beldeleri bağımsız olsalardı, bu gün Şerif Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze bu halde; tutsak, yalnız, işgal altında ve terk edilmiş olur muydu? Asla!

Abbasi devletinde halife El- Mü'tasım billah'ın dönemini bilenler bilir. Zira Onun dönemine, mütezilenin bazı çarpık fikirleri; (misal olarak Kur'an Allah kelamı değil (haşa); mahluktur/yaratılmıştır gibi, devlet nezdinde kabul görmüştü... Bu fikre ve inanca karşı çıkan Ulemanın çoğu zindanlara atılmıştı ki, bunların başında Ahmed İbn-i Hanbel (r.alh) geliyordu. Uzatmayayım, var olan ve kabul görmüş bu olumsuzluklara rağmen; ümmeti tek çatı altında tutan bir hilafet makamı ve o makamda oturan bir halife vardı.

Amuriye'ye (Afyon şehri) baskın düzenleyen Rumlar, birçok insanı katletmiş ve birçoğunu da esir almışlardı. Esir alınanlar arasında bir kadın da vardı ki; Va Mü'tasım, ey Mü'tasım neredesin diye feryat etmişti.

Bu feryat Mü'tasım'a ulaşır ulaşmaz, hemen bir ordu hazırlamıştı. Ordu hareket etmeden önce, yazdığı bir mektubu ulak vasıtasıyla önden giderirken, Mektupta şöyle başlıkla başlamaktaydı:........

© Gazete İpekyol