MUSİBETLERDEN DERS ÇIKARMAK!
Ayağın, taşa değince, kalbini kontrol et, derlerdi büyüklerimiz. Yani, nefsini hesaba çek; nerede, neden ne diye yanlış yaptığını sorgula. Yaşadığımız zaman diliminde, değil ayağımızın taşa demesinden dolayı kendimizi hesaba çekmeyi; her tarafımız bela ve musibetlerle çevrilmiş olduğu halde, ne ders çıkarmaya, ne de azgın nefislerimizi hesaba çekmeye niyetimiz kalmıştır.
Halbuki, kulun yanlış ve hata işlemesinden sonra onun en değerli eylemi; yaratanının kapısına rücu edip, tevbe ve istiğfarla kendi acziyetini ifade ve itiraf etmesidir. Tevbesi olmazsa kulun, Allah ne diye değer vereceğini beyan ediyor.
Furkan suresi 77. Ayet-i Kerimesinde Rabb'imiz: De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin!” buyruluyor. Bu nedenle biz Müslümanlar için dua hayatın özü, yerin ve göğün hazinesidir. Dinimizde, yaşantımızda böylesine büyük öneme haiz olan bizi biz yapan bu muazzam hakikat sudan sebeplerle tehir edilemez, es geçilemez, hafife alınamaz... Bela ve musibetler, insanlar için; dünya okulunun sınav sorularıdır. Sorular iyi okunmadan, tam anlaşılmadan; tahmini olarak cevaplandırıldığında nasıl ki; sınavı geçmenin binde hatta milyonda bir ihtimal dahilinde ise, öyle de, insan başına gelen musibetleri doğru analiz edip, tefekkür etmeden, olması gerekenin cevabını asla veremez. Verse de yanlış, verir.
Tövbe ve istiğfar edelim hep birlikte. Ailece, toplumca ve devletçe... Toplum olarak, iki yıl önce yaşadığımız depremin mukaddimesi mesabesinde olan Covid 19 Korona illetini iyi okuyamadığımızı her akıl ve izan sahibinin malumudur. Bakınız tüm olup bitenlerden sonra, insanlar da merhametsizliğin nasıl da tavan yaptığını göreceksiniz. Bu başlı başına, toplumsal bir felakettir. Haramlar alenileşip sıradanlaşmış, kimse kimseyi hatasından dolayı uyarmaz hale gelmiş. Bir kısım heriflerin, köşeyi dönmek için binbir renge girmeye, başladıkşarını ya gördük ya, da duydık. Para kazanmak uğruna, dini kullanandan tutun da, kalıptan kalıba girenlere şahit olduk.
İnsanların elindekine göz dikip, üç günlük dünya zevkleri uğruna;........
© Gazete İpekyol
