menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TEHLİKELİ ZENGİNLİK

9 0
previous day

Fakirlik ve zenginlik sosyal bir vakıadır. Her alanda olduğu gibi fakirlik ve zenginlik olgusuna da İslam’ın kendine özgü bakışı vardır. Dünyanın en vahşi toplumundan, en medenilere efendi olan bir toplum çıkaran İslam’ın toplumsal kriterleri, farklı dinlere mensup olanlarca da önemsenmelidir. İslamiyet, zekât ve sadaka ile fakirleri güvence altına almıştır. Bununla iki sosyal grup olan zengin ve yoksul arasında köprü oluşturarak dostluk ve kardeşlik kurmuştur. “Veren el, alan elden üstündür” düsturunu ortaya koyarak da zenginliği teşvik etmiştir. Zekâtın, İslam’ın şartlarından olması da bunu destekleyen bir delil olarak önümüzde durmaktadır. Bazılarının zannettiği gibi fakirlik teşvik edilen bir durum olmamıştır. Hiçbir hareket, mensuplarının fakir olmasını istemez, fakirlerden oluşan bir hareket de hiçbir sonuca ulaşamaz.
Ancak zenginlik, kolayca elde edilebilen bir meziyet değildir. İslam’ın zenginliğe bakışı farklıdır. Hadis-i şerifin bildirdiğine göre zenginlik sadece mal çokluğuyla değildir. Malın yanında bir de o malda tasarruf yeteneğinin bulunması, İslam’ın arzuladığı zenginliği belirler. Yani aslında zenginlik bir kültürdür, bu kültürü elde etmekle ancak zengin olunur. Bu nedenle Peygamberimiz ASV "Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis zenginlik nefis zenginliğiyledir" buyurmuştur. Diğer bir rivayette de “kalp zenginliğiyledir” şeklinde ifade edilmiştir. [Buhârî, Rikak 15; Müslim, Zekât 120, (1051); Tirmizî, Zühd 40, (2374).]

İşte hadiste veciz olarak ifade edilen........

© Gazete İpekyol