menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ENANİYET ÖFKE VE YİĞİTLİK

11 0
30.09.2025

İnsana verilen bir kısım duygulara imtihan gereği sınır çizilmemiştir. Cenab-ı Hak, onların kontrolünü kişin kendi iradesine bırakmıştır. Bu duygulardan biri ve en tehlikelisi de ayet ve hadislerde “gadab, gayz, buğz” gibi tabirlerle ifade edilen öfke duygusudur. En tehlikelisidir, çünkü şeytanın en çok kullandığı bir duygudur. Akrabaları birbirlerine düşman eder; kardeşi kardeşe düşürür. Bütün çatışmaların, kardeş kavgalarının, katl gibi en büyük günahların müsebbibidir. Toplumu harap eden bütün kan davalarının temelinde öfke vardır.

Öfke, çoğunlukla enaniyetten beslenir. Yani kişi kendini beğendiği için, gururunu hedef alan her durumda öfkelenir. Ahlak kitaplarında öfkeye yol açan hususlar olarak anlatılan, kendini beğenmişlik, övünme, alaycılık gibi tavır ve davranışların tamamının temeli enaniyete dayanır. Enaniyetin kaynağı ise şeytandır. Peygamber (ASV) öfkenin şeytandan olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Edeb 4, Hadis no: 4784)

Elbette öfke, diğer duygular gibi, insan hayatında gereklidir. Ancak vahiy ve aklın kontrolü altında olsa zararsız, hatta faydalı olur; cinayete sebep olabilen aynı duygu, ibadete ve hayırlı işlere sebep olur. Öfke duygusu yok edilemez ama yönü ve kullanım alanı değiştirilebilir. Örneğin, en başta şeytana ve şeytanın emrindeki “nefs-i emmare”ye karşı kullanılmalıdır.

Fakat vahyin ve vahye bağlı olan aklın emri altından........

© Gazete İpekyol