BEN BEN BEN!
SİYASETTE vazgeçilmez ego gösterisi ve tanımıdır.
Ben daha iyi yaparım!
Ben hala daha yakınım!
Ben partimi daha yukarı taşırım!
Hatta iktidara taşırım!
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Ben daha iyi yaparım!
Ben hala daha yakınım!
Ben partimi daha yukarı taşırım!
Hatta iktidara taşırım!
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Ben hala daha yakınım!
Ben partimi daha yukarı taşırım!
Hatta iktidara taşırım!
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Ben partimi daha yukarı taşırım!
Hatta iktidara taşırım!
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Hatta iktidara taşırım!
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Yıllardır dinlerim, ya da dinleriz.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle olmuyor!
Siz iyisi mi, bana bugüne dek sizden olmayan kaç kişiyi saflarınıza resmi olarak dahil ettiğinizi söyleyin,
Ben de size bundan sonrası için engin başarılar dileyeyim.
Ben Samsun’da daha üzerine bir tuğla koyanı görmedim.
Bir önceki seçimde ne aldıysa, sonrakinde de aynısını aldı.
CHP’nin Samsun ayağını konuşuyorum.
Türkiye’nin, ana muhalefet partisi CHP’yi…
Genel Başkanları Sayın Özgür Özel’in partisine ülke genelinde büyük bir ivme kazandırdığını inkâr edecek değilim.
Elbette bu başarıyı destekleyen başka figürlerde var ama genel başkan seviyesinde yıllardır bu başarıyı yakalayan bir başka isim yok.
İşte ana muhalefetin Samsun’da yapılacak il başkanlığı seçimine bu gözle bakıyorum.
Samsun’da bir şey değişir mi?
Ne zaman, kiminle değişti ki bundan sonra değişsin.
Çünkü yerelde kendilerini geliştirmek için manşetlere taşınacak bir çabaları yok.
Hiç kusura bakmasınlar, bana kızmasınlar da ama…
‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ cinsinden yıllarca kendi kaplarından taşmayan bir siyaset anlayışları ve çalışma biçimleri var.
Böyle olunca da, Samsun’da oylarını ve hatta üye sayılarını arttıracak bir potansiyele ulaşamıyorlar.
Yok, biz ulaştık diyorlarsa, aldıkları oy sayısıyla üye sayılarını bir karşılaştırmalarını salık veririm.
Açılamıyorlar önce.
Halkın tüm kesitlerine ulaşamıyorlar.
Kendilerini anlatacak bir sistemde yaratamıyorlar.
Hiç unutmuyorum yıllar önce bir CHP İl Heyeti ziyaretimize gelmişti.
Heyetin içinde Kadın Kolları İl Başkanı da vardı.
Kendilerini, yaptıkları çalışmaları halka yeterince anlatamadıklarından, duyuramadıklarından ve yerel basının bu haberlere istenilen ölçüde itibar etmediğinden yakındılar.
Bizde, ‘Gelin size bir köşe verelim. Orada yaptığınız çalışmaları, ziyaretleri, gelişiminizi ifade edin’ dedik.
Çok memnun oldular.
Hep böyle bir fırsatı bulmak istediklerini söylediler.
Gelin görün ki aradan geçen onca yıla rağmen bir tek satır yazı bile göndermediler, ya da gönderemediler.
Onun için il başkanlığı seçimlerinde aday olan değerli bireylerin;
-Ben daha iyi yaparım.
-Partimi iktidara taşırım, sözlerini gülümseyerek karşılıyorum.
Ne yazık ki, “Ben, ben, ben” demekle........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d