Hayata geç kalanlar
Kendine yatırım yapmakta geciktiği için hak ettiği konumdan çok daha altına razı olmak zorunda kalanları görünce çok üzülüyorum. Gençleri “Atmanız gereken adımları zamanında atın,” diye uyarıyoruz; ama maalesef yapmayanlar bir hayli fazla olduğundan her yerde karşımıza çıkıyorlar. Bunlardan biri sürekli çalıştığım bankanın güvenlik görevlisi çok genç bir arkadaş. Bir dönem de onunla komşuluk yapma şansımız oldu. Eve her zaman yorgun argın gelir, yine de iki çocuğuyla yakından ilgilenmeye çalışırdı. Adı Ahmet değil; ama biz ona öyle diyelim. Eşi ve çocukları zaman zaman bize gelir, kütüphanemizden kitap alırlardı. Çocuklara alınan kitapları önce Ahmet okur, çocuklara da okuduktan sonra da tartışırlardı. Zarif, zeki bir genç.
Birkaç gün önce eşimle bir tapu ödemesi için onun çalıştığı bankaya gittik. Eski komşumuz olduğundan biraz laflayalım istedik. Banka kalabalıktı, bir yandan bizimle konuştu, diğer yandan da işlemlerini yapamayan teyzelere, amcalara yardım etti. Hepsine de işlemleri basitleştirerek öyle güzel anlattı ki “Ahmet, sen öğretmen olmalıymışsın,” deyince utana sıkıla iki tane üniversite bitirdiğini söyledi. Bir taneyi umuyordum; ama iki üniversite bitirdiğini duyunca epey bir şaşırdım. “Geç uyandım,” deyişini unutmayacağım. Zamanında okuyamayıp hayata biraz geç kalmış. İnsan kendini yetiştirme niyetindeyse her yaşta eğitimin bir katkısı oluyor elbet. İşini çok severek yaptığı her halinden belli oluyor; ama yine de içinde bir uhde kalmış gibi geldi bana.
Şu an birçok genç onun gibi gecikiyor. Bir hayatları olduğunun, bu hayatı iyi........
© Gazete Gerçek
