menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişim mi? Teslimiyet mi?

7 0
26.05.2025

“Değişmeyen şey değişimdir,” der ve ortama uyum sağlamaya çalışırdık, tabii eskiden. O zamanlar hayattaki değişimler bu kadar baş döndürücü bir hızda değildi veya bize mi öyle geliyordu acaba? Şimdi her sabah neredeyse bambaşka bir dünyaya uyanıyoruz. Tıpkı bilgisayarlarımızı, telefonlarımızı zorunlu olarak güncellediğimizde bambaşka biçime bürünmüş dosyalarla ve programlarla karşılaştığımız gibi. Neye, nasıl uyum sağlayacağımızı bilemiyoruz. Tam uyum sağladığımızda da bambaşka bir şeye dönüşüyor alıştıklarımız. Etrafımızdaki zımpırtılarla senkronize olabilmek için fazlaca efor sarf ediyoruz. Ödümüz kopuyor treni kaçıracağız diye. Malumunuz, bambaşka G teknolojilerine doğru hızla sürüklenirken yeni teknolojiyi yakalayamayacağımız korkusu hangimizde yok ki? Bunun için çeyrek altın alıp bir kıyıcığa koyanlarımız bile var, üstelik yemesinden içmesinden keserek. Kızamıyorum, çünkü çoğu iş artık teknolojinin üzerine bina edilmiş durumda. Mesela acil bir toplantı yapacaksın hemen cep telefonuna sarılıp gruptan “pıt” diye mesaj gönderiyorsun. Yahut toplantıları bizzat online yapabiliyorsun.
İş gelip “Bedava peynir fare kapanında olur,” mantığına dayanıyor. Görünüşte bize kolaylık gibi gelen şeyler aramızdaki ilişkileri ve iletişim kalitesini düşürüyor. Bir yandan da yüz yüze değiliz diye iyice gevşiyoruz. Aynı şeyi çalışma sistemimize de yerleştirmeye, insanları uzaktan çalışma adı altında saatli köleler haline getirmeye başladılar. Gözümle görmesem inanmazdım. Ta Çin’le, Amerika’yla uzaktan çalışan gençlerimiz var. Beyin göçünün bir bölümü uzaktan çalışmayla da sağlanıyor. Gençlerimizin bedeni burada beyni dışarıda anlayacağınız. Görünen o ki ileride........

© Gazete Gerçek