Kore Savaşı'nda saf değiştiren ABD'li askerlere ne oldu?
Kore Savaşı sona erdiğinde, taraflar arasında esir takası yapılır. Anlaşma ile iade edilecek esirler arasında ABD'li askerler de vardır. Ne de olsa Kore Savaşı, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra giriştiği ilk önemli emperyalist müdahalesidir. 'Büyük Takas Operasyonu' adı verilen anlaşma ile birlikte 1953 yılında değiş-tokuş gerçekleşir. Ancak 21 Amerikalı ve bir Britanyalı asker daha farklı bir karar alarak firari olma pahasına Kuzey Kore'de kalır!
Bir kamyona yazılan “We stay for peace” yani “Barış için kalıyoruz” sözleri önünde çekilen fotoğraflarla özdeşleşen bu askerlerin yaşamları bizi dikkat çekici bir yolculuğa çıkartıyor. Her birinin yaşamı başlı başına bir hikaye. Komünist olan çoğunun yolu Kuzey Kore üzerinden Çin Halk Cumhuriyeti'ne uzanıyor. Hatta aralarından kimileri daha sonra Amerika'nın Vietnam işgalinde radyolardan işgalci askerlere “Vietnamlı kardeşlerinize silah sıkmayın, geri dönün” çağrıları yapacaktır. Fakat kararından vazgeçip tam tersi yönde bir çizgi izleyenler de yok değildir.
Peki bu yirmi küsür asker nasıl ve neden saf değiştirmiş? Hayatlarının geri kalanında ne yapmışlar? Akıbetleri ne olmuş? Beyinleri mi yıkanmış? Yoksa savaşın gerçeğini farklı bir açıdan görmenin yarattığı bir aydınlama mı yaşamışlar?
Gelin hep beraber bu soruların peşine düşelim.
Gerçek isminin Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) olduğunu bile unuttuğumuz Kuzey Kore hakkında ciddi bir bilgi kirliliği söz konusu. Biz de bu dezenformasyon sisini biraz olsun dağıtabilmek adına geçtiğimiz haftalarda Rutgers Üniversitesi Asya Dilleri ve Kültürleri Departmanı’nda Kore Tarihi profesörü Suzy Kim ile konuşmuştuk. Kuzey Kore'nin 'akıl dışı bir çılgınlıklar ülkesi' olmadığını bize anlatan Kim, aynı zamanda Kore Savaşı'nda saf değiştiren ABD'li savaş esirlerinden söz etmişti. Biz de bu fırsatı kullanıp konuyu daha detaylı araştıralım istedik.
Öncesinde askerlerin aldığı kararı daha iyi anlamak adına kısaca Kore Savaşı'nı hatırlayalım.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte toplumsal bir devrim yaşayan Kore Yarımadası, Müttefik güçlerce ikiye bölünür. Sovyetler Kuzey'i, ABD ise Güney'i işgal eder. Sovyetler 1948'de KDHC'nin kurulmasıyla birlikte bölgeden ayrılırken, ABD askerlerini korur. Yarımadayı bölen 38. Paralel boyunca çatışmalar başlar. Bu durum, Güney adına savaşan ABD öncülüğündeki BM güçlerinin -Türkiye'nin de katıldığı- müdahalesiyle hızla uluslararası bir savaşa dönüşür. Ardından Çin güçleri de Kuzey'e yardıma gelir. Sonuç olarak, Kore Savaşı, iki dünya savaşından sonra 20. yüzyılın en ölümcül çatışması (ölü sayısı 5 milyona kadar ulaşır) olarak başı çeker. Özellikle ABD hava saldırısı gücü, Kuzey Kore için felaket niteliğindedir. Savaş sonucunda Kuzey Kore nüfusunun yüzde 12 ila yüzde 15'inin öldüğü tahmin ediliyor. Kuzey Kore'ye karşı yapılan Amerikan hava saldırıları sadece sivilleri hedef almaz, neredeyse tüm şehir merkezlerini ve endüstriyel tesisleri de yok eder.
Savaş sona erdiğinde sonuçlar özellikle KDHC için son derece yıkıcıdır. Kuzey'deki yıkım, Güney'e kıyasla çok daha trajik boyutlardadır. Nitekim bu savaşın getirdiği felaketin izleri uzun bir süre Kuzey Kore toplumunun peşinden gelecektir.
Kore'de her ne kadar kalıcı bir çözüme ulaşılmasa da savaşın sona ermesiyle birlikte taraflar arasında büyük bir esir takası gerçekleşir. Ezici çoğunluk kendi memleketine geri dönmeyi tercih eder. Fakat her iki tarafta da geri dönmek istemeyen askerler vardır. Bunların arasında dikkat çekense 21 ABD askeri ve bir Britanya askeridir. İki taraftaki Koreli esirlerin şu veya bu nedenle takasa dahil olmak istememesi, savaşın kapsamı düşünüldüğünde çok şaşırtıcı olmayabilir. Ama çok uzaklardan gelen emperyalist orduların askerleri içinden........
© Gazete Duvar
