“Cevapları kendi içinde” yeni dünya sor(g)uları
Yakın geçmişe kadar yaşanan her siyasi-diplomatik gelişmenin şahsına münhasır bir çerçevesi vardı. Şimdilerde ise her gelişme-görüşme-açıklama içeride ve dışarıda sayısız denkleme göbekten bağlı.
Misal Suriye’de SDG’yi konuşurken; Türkiye’nin terörsüzlük mücadelesini, KYB’nin Kürt uzlaşısını, KDP’nin denge misyonunu, Suriye’nin bölünme ihtimallerini, Kalkınma Yolu Projesi’nin kaderini, İran’ın yeni dünya düzenindeki yönetim anlayışını, Filistin’i, Kıbrıs’ı, Türki Cumhuriyetleri, Rusya’nın “iade-i hami” çabalarını, Suudi Arabistan’ı, Katar’ı, ABD’yi, güneşini parlatıp yeniden sonsuz kılmaya çalışan Birleşik Krallık’ı ve daha nicesini de konuşmak zorundayız. Özetle sular çekildikçe buzdağının tüm katmanları deşifre olmaya başladı.
Ve yeni dünya düzeni öyle hızlı, öyle dolu, öyle hırçın geliyor ki; geçmişin notları eşliğinde ders çalışmaya zaman bile tanımıyor, sadece mevcudu görmene imkân tanıyor.
Endişeler, belirsizlikler ve darbeler eşliğinde gelen yeni dünya düzeni şöyle diyor; geçmişe dair her şeyi unut! Sil baştan bir mantıkla ve mevcut veriler doğrultusunda sadece geleceği kurgula. Dün yok unut, bugün atacağın adımlarla yarınını hazırla…
Yeni dünya düzeni nesillerini de bu yönde yetiştiriyor. Uzun cümlelerden, oturumlardan, filmlerden, medya argümanlarından, eğitim aşamalarından, dostluk ve arkadaşlık bağlarından uzak nesillerini hızla yaratıyor yeni dünya düzeni.
Odaklanamayan ve dünü umursamayan ilk neslini çoktan yaratan bu düzen, bundan sonraki aşamalarda mantık........
© Gazete Damga
