menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şehir eşkıyalığına, çetelere ve cezasızlık kültürüne karşı yeni dönem

10 0
26.11.2025

İstanbul Üsküdar’da küçük bir kızın gözleri önünde babasının darbedilmesi, Türkiye’nin kent yaşamında uzun süredir mayalanan bir tehlikeyi yeniden görünür hâle getirdi. Trafikteki bir manevra tartışmasının, bir insanın hayatına kasteden şehir eşkıyalığına dönüşmesi; kamu otoritesinin, hukukun ve toplumsal düzenin sınandığı bir andı. İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın “Gereği yapıldı” açıklaması, sadece bir operasyonun tamamlandığını değil, devletin yeniden ağırlığını koyduğunu gösteren güçlü bir irade beyanıydı.

YETERSİZ CEZALARIN DOĞURDUĞU CESARET

Uzun yıllar boyunca bu tür eylemlerin “saygısızca araç kullanmak” başlığı altında 993 TL’lik bir cezayla geçiştirilmesi, saldırganlığa niyetlenenlere caydırıcı bir fren oluşturmuyordu. Bir park ihlalinden biraz fazla, toplum huzurunu tehdit eden bir davranıştan ise çok daha az ciddiyet taşıyan bu ceza; suçun değil, cezanın hafifliğinin suç oranlarını artırdığı gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyordu. Caydırıcılığın olmadığı bir yerde, suç her zaman kök bulur.

TRAFİK İHLALİNDEN KAMU DÜZENİNE KAST KATEGORİSİNE GEÇİŞ

Yeni Trafik Kanunu Teklifi’ne eklenen maddeyle birlikte trafik terörü artık basit bir ihlal kategorisinden çıkarılıyor. Saldırı amacıyla araçtan inen ve yolu kapatan sürücülere 180 bin liralık ceza, 60 gün ehliyete el koyma ve 60 gün araç men uygulanması; devletin bu davranışları kamu düzenine yönelik bir tehdit olarak........

© Gazete Damga