İyi başlamadığımız ve Çin’i sürekli geriden takip ettiğimiz ilk sette bu kez kaybedebileceğimiz hissi uyandı bende. Bunun ana nedeni ise Çin’in çok uzun oyunculardan kurulu olması ve çok çabuk hücum edebilmesiydi. Çok uzun bloklara sahip olmadığımız bu turnuvada Çinli oyuncular çoğu zaman blok üzerinden vurdular. Bloklarda çok etkili oldular. 16 yaşındaki pasörleri takımı Orro gibi idare etti bütün maç. Turnuvanın hangi bölümünde tam takım olacaklar bilemiyorum ama sıkıntı yaratacakları kesin. Çinli Koç da takıma çok hakim ve yerinde dokunuşlar ile takıma destek oldu. Özellikle 3. sette 3-0 ve 11-5 geride olduklarında işin felakete doğru gittiğini sezip 2 molasını birden kullandı ve takımı geri döndürdü. Maçın her bölümünde Koç katkısı ekrana yansıdı. Bu tip düzen takımlarını yenebilmek her zaman zordur. 31-29’luk Çin üstünlüğü ile biten set sonrası umutlarımın azaldığını söylemeliyim. Makine intizamında oynayan bir rakibe karşı oyunun içinde kalmak hep zordur. Ancak Santarelli’nin hiç vazgeçmeyen bir Koç olması ve oyuncularını maç içinde bile sürekli geliştirmesi yine dengeleri lehimize çevirdi. Özellikle ortadan Aslı ve Berka ile yaptığımız çabuk hücumlarda Çin’i avladık. Bloklarda bir seviye yukarı çıkıp 2-2’de Çin’i yine yakaladık. 24-20 öne geçen Çin seti kazandım sanınca Filenin Sultanlarının inatçılığı ile tanıştılar. Bloklarımız harikaydı ve çok hak ettiğimiz seti kazanıp umut tazeledik. Birbiri ile belki de ilk kez aynı 6 içinde oynayan oyuncularımız aynı şeyi düşünüp uygulayınca moraller de tavan yaptı. Hatta Tie-break setine kötü başlayıp yine geri dönüp Çin’i devirmeyi başardık. 4 ve 5. setteki savaşçılığımız, birbirine inancımız ve Koçun katkısı ile çok değerli bir galibiyet alıp Çin etabını yenilgisiz lider tamamladık.

Gelelim işin en değerli bölümüne…..

Santarelli turnuva başından beri sürekli farklı takımlarla sahaya çıktı. Maç kazanmak tabi ki çok önemliydi ama İtalyan Koç oyuncu kazanmayı daha çok tercih etti. İlk kez Milli Takıma seçilen genç oyunculara verdiği güvenin karşılığını fazlasıyla aldı. 19 yaşındaki çok yetenekli pasörümüz Dilay’ı ilk turnuvada kazanmış oldu. Sanki yıllardır takımın pasörü gibi ona sınırsız yetki verdi. Elif’i çoğunlukla bench’de tutup Dilay’ın omuzlarını ve başını dikleştirdi. Bu çok değerliydi. Aynı zamanda çok iyi sezon geçiren Berka Buse’yi 5 yıldır takımın tek orta oyuncusu gibi kullanıp rotasyona çok güçlü bir oyuncu daha kattı. Turnuvanın final niteliğindeki maçına bir gün........

© Fotospor