Final serisinin ilk maçı olsaydı, sahadan müthiş bir galibiyetle ayrılan Beşiktaş için “şampiyonluğa yakın taraf” öngörüsünde bulunulabilirdi. Ne var ki ilk iki maçta üstün olan ve 2-0’lık skoru yakalayan F.Bahçe’ydi. İki takım arasındaki Abdi İpekçi’deki üçüncü buluşma özellikle Kartal için büyük önem taşıyordu. Bu bilinçle sahaya çıkan Alimpijeviç’in öğrencileri, taraftarının da muhteşem desteğiyle muhteşem bir galibiyete (98-77) imzalarını attılar ve final serisinde kolay kolay pes etmeyeceklerinin de sinyallerini fazlasıyla verdiler. Sahasında kaybetmediği sürece mutlu son yakın olan F.Bahçe ise ilk iki maça göre kötü bir performans ortaya koyup, taraftarlarına ciddi bir hayal kırıklığı yaşattı.

Seyirci faktörü

Maça kötü bir başlangıç yapıp 7-0 geriye düşen Beşiktaş, daha sonra 17-0 gibi müthiş bir seriyle skor avantajını eline geçirip, bu üstünlüğü maç sonuna kadar korumasını bildi. Bu süre zarfında Euroleague şampiyonu F.Bahçe’nin ev sahibinin geri dönüşüne reaksiyon verememesi şaşırtıcıydı. Beşiktaş’ın savunmadaki sertliği, taraftarın muhteşem desteği ve hakemlerin tartışmalı kararları sarı lacivertlilerin çabuk çözülmesine neden oldu. F.Bahçe’nin bir diğer sorunu da Hayes ve Guduriç gibi kilit oyuncularının ilk iki maçtaki gibi kötü hücum performanslarıydı. İlk 20 dakikayı Hayes ve Guduriç 2’şer sayıyla tamamladılar. İkinci maçta bu isimlerin hücumdaki silik görüntülerini kenardan gelenler telafi etmişlerdi; ne var ki bu defa Baldwin, Hall, Melih ve Melli’nin katkıları çok sınırlı oldu.

Dağınık görüntüsüyle F.Bahçe tel tel dökülürken, yüksek motivasyonlu Beşiktaş ise oyunun iki yönünü de harika oynadı. Savunmada sarı........

© Fotospor