İspanya karşında önceki akşam sergilenen çok kötü oyun ve 6-0’lık mağlubiyet, bir Türk teknik direktörün döneminde olsa, O KOLTUKTA BİR GÜN OTURABİLİR MİYDİ?

ELBET OTURAMAZDI!

Öte yandan TFF'nin başında biraz direyetli ve cesaretli bir şahsiyet olsa, İspanya faciasından sonra, Montella'yı hiç tereddütsüz gönderirdi..

Olmadığına göre; peki ne yapacağız?

Yüz kızartacı mağlubiyetin üzerine bir bardak su mu içeceğiz?

Yoksa sineye çekip “bu takım Dünya Kupası’na gidecek ve kupada iddialı olacak” masalını mı dinleyeceğiz?

Oysa geçtiğimiz pazar gününe kadar kendimizi ne kadar güzel kandırıyor, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınıyorduk..

Hani bizim üzerine toz konduramadığımız yıldızlarımız vardı?

ALTI OLDU ALTI!

İspanya ile aramızda oyun olarak inanılmaz fark olduğu tartışmasız..

Bunu önceki gece de gördük ve yaşadık.

Ama en azından neden mücadele etmeyip, sadece rakibi seyrettik?

Uğurcan ilk devre kritik iki kurtarış yapmasa, devre muhtemelen 5-0 bitecek, maç sonunu belki yarım düzineden fazlasını kalemizde görecektik.

Bence bu sonuçtan Montella, gerçeklerle yüz yüze geldi..

Öte yandan İspanya'ya karşı oyun planı olarak ister ceza sahasının çevresine çift katlı otobüs çekin..

İster duvar örün, inanın hiç fark etmez..

Dünyanın en üst düzey futbol oyayan takımlarından biri olan İspanya'ya karşı savunma yapmak gerçekten çok zordur.

Ama bizim grubumuzdaki rakiplerden Bulgaristan örneğini de unutmamak gerekir.

Adamlar haddini bilerek oynadı, macera aramadı ve maçı sadece 3 gol yiyerek bitirdi..

YANİ REZİL OLMADILAR!

Üstelik rakibin çabuk paslar ve bireysel yetenekleriyle bizim defans bloğumuzun içine kolayca sızacakları, dahası boşluk bulacakları maç........

© Fotospor