BU TAKIMA SERGEN NE YAPSIN?
Eş deyişle tribünlerin; ismi üzerinde ittifak sağladığı hocaya olan hasreti sona erdi ama, arzu edilen başarının tez zamanda gelmeyeceği, gün gibi ortada..
Çünkü bir teknik adamın takımının oyununa olumlu katkısı, bilimsel olarak en fazla yüzde 20 düzeyindedir.
Bu oranın ‘vasat’ futbol dahi oynamayı beceremeyen Beşiktaş için yeterli olması ise, gerçekten zor gözüküyor…
Kaldı ki, Beşiktaş’ın sorunu teknik adam da değil, kendini teknik adam zanneden başkanlar ve onun yardakçıları!
Zira müthiş bir beceri yoksunluğu ile bu kadar çok ama, yeteneği sınırlı futbolcuyu transfer edenler, başta başkan olmak üzere mevcut yönetimden başkası değil ki..
Sözün özü şu ki: Beşiktaş’ta plan ve programdan uzak ‘DEREBEYLİK DÜZENİ’ devam ettiği sürece, ne Sergen Yalçın ne de başka teknik adamın başarılı olma şansı çok az..
Günümüz futbolunda başarının anahtarı kulübün ‘iş bilir ve deneyimli' scout ekibine sahip olmasıdır.
Onlar da sezon boyunca izleyip beğendikleri futbolcuların adlarını transferi yapacak kişilere bildirir.
Ne yazık ki Beşiktaş’ta sistem böyle çalışmıyor.
Kendisini teknik direktör sananlar, ‘kafalarına’ göre transfer yapıyor.
Hal böyle olunca, takım oyunu oynamayı beceremeyen, düşük kalitede ne kadar futbolcu varsa, Beşiktaş’ın kadrosuna katılıyor..
Alanyaspor karşısında da gördük ki, Beşiktaş forması giyen oyuncular, kendi aralarında pas yapmaktan aciz, top kayıpları ise en üst düzeyde. .
Organize atak yapmayı becermekten de çok uzaktalar..
Bu durumun beş sorumlusu ise, futbol ve futbolcudan anladığını zanneden, ancak anlamadıkları apaçık ortada olan çok bilmiş yöneticiler…
Bu nedenle Beşiktaş’ın Alanya deplasmanının ilk yarısındaki oyunu ‘utanç’ vericiydi, dersek inanın abartmış olmayız.
İlk bölümün uzatma dakikalarında penaltı atışından gelen gol ise, olmayan........
© Fotospor
