menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

32. Adana Altın Koza Belgesel Günlükleri – 1

13 0
24.09.2025

32. Adana Altın Koza Film Festivali, her yıl olduğu gibi belgesel seçkisine ayrı bir kıymet veriyor. Bu yıl birçok yapım arasından seçilen 10 belgesel finalist, festival boyunca Adana seyircileriyle salonlarda buluşacak. 32. Adana Altın Koza Film Festivali’nin ikinci gününde bu finalistlerden ilk ikisi gösterildi: Ömer Faruk Çetin’in Muzaffer’i ile Gülten Taranc ve Ragıp Taranc’ın birlikte yönettiği Dedemin Evi. Böylece Adana seyircisi, belgesel seçkisinin yolculuğuna ilk adımı atmış oldu.

Muzaffer (Yön. Ömer Faruk Çetin, 2025)

Ömer Faruk Çetin’in Muzaffer’i, 2011 Kütahya siyanür kazasının (Gümüşköy/Dulkadir hattı) geride bıraktığı boşlukta tek bir bedenin, tek bir sesin peşine takılıyor: Muzaffer. Film, köyün tarihini ansiklopedik bir belgesel gibi anlatmıyor. Tam tersine, Muzaffer’in yürüyüşüyle, el yordamıyla, hatırlayarak kuruyor. Kameranın “konuşan kafa”ya mesafe koyması ise çok yerinde bir tercih oluyor. Muzaffer, ne poz kesiyor ne de dramatik cümleler kuruyor; kendi kendine söylenir gibi, “burası camiydi, burada okey oynanırdı” diye diye o hayalet mekânları dolaştırıyor. Bu doğal akışın en etkileyici tarafı, terk edilmiş evlerde kalan küçük artıklar: mutfakta yarım kalmış bir düzen, kırık bir televizyon, ütü… İnsan yok ama gündelik hayatın tortusu katman katman duruyor.

Belgesel, “insan yapımı felaket” ile “doğal felaket” arasındaki etik farkı sözle değil, seçtiği sahnelerle işaret ediyor: ölümün gölgesi uzun, ama bir anda kuzu doğumuna tanık oluyoruz. Yönetmenin doğumu gösterme kararı güçlü; “hayat bitti” diye tarif edilen yerde hayatın inadıyla karşılaşmak, filmin duygu aksını tek celsede genişletiyor. Buna karşılık, hayvanların kamyona yüklenip satıldığı sekans aynı derecede organik hissettirmiyor; anlatı hattıyla kurduğu bağ zayıf kalıyor. Eğer amaç “üretim-tüketim zincirine tutunma” vurgusuyduysa, bu motifin görsel/ritmik yerleştirmesi daha ekonomik olabilirdi. Filmin en dengeli anları, Muzaffer’in sürüsüyle hareket ettiği, köpeklerle kurduğu rutinde saklı. Bu anlarda belgeselin sinema dili nefes alıyor.

Yapısal olarak film iki katman........

© Film Hafızası