menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dört Duvar Arasında Verilen Düşünsel Savaş ve Psikolojik Gerilim Filmleri

12 0
thursday

İnsan, gündelik hayatta karşılaştığı psikolojik sorunlarla baş etmekte zorlanırken, bunları kapalı kapılar ardında, yalnız başına yaşamak zorunda kalması, durumu daha da ağırlaştırabilir. Nitekim bir odada kapalı tutulmak, sağlıklı psikolojiye sahip bireyin psikolojisini bozmaya da yeterli bir eylem olacaktır. Her ne sebeple olursa olsun, kapalı mekânda tutulmanın insanda sadece olumsuz bir etki yaratacağı aşikârdır. Örnek olarak insanın esir tutulması veya hayatını tek bir mekânda geçirmek zorunda kalması, kimlik bozuklukları, gerçeklik algısını yitirme, ahlak ve vicdan gibi duyguların zarar görmesine sebep olan bir durumdur.

Sinemaya baktığımızda kapalı mekânların tetiklediği psikolojik problemleri farklı bakış açılarından işleyen birçok film bulunmaktadır. Bu filmlere bakıldığında mekânın değil, karakterlerin iç dünyalarının geniş ve çeşitli olduğu görülür. Bu tarz filmler, izleyicinin zihnini de içerdikleri mekânlar gibi dar bir alana hapseder ve film esnasında düşündürdüğü gibi film bittiğinde de uzun süre zihni meşgul eder. Psikolojik gerilim filmleri doğrudan insan ve insan zihnini konu aldığından, olayın gerçek hayatta yaşanılabilir olma ihtimali filmin izleyicideki etkisini uzun süre korur.

Gerilimi korkutucu sahnelerle değil de zihinsel bir tedirginlikle hissetmeyi tercih edenler için, bu listedeki filmler ilgi çekici olacaktır. Keyifli okumalar.

12 Angry Men (Yön. Sidney Lumet, 1957)

Yönetmenliğini Sidney Lumet’in yaptığı 12 Angry Men (1957) filmine bu tema üzerinden baktığımızda, film, listenin başında yer almayı hak eder. Film, tamamı jüri üyeleriyle dolu tek bir odada geçmesine rağmen sinema tarihinde oldukça etkileyici bir konuma sahip olmayı başarmıştır. Kapalı mekânda geçen bu film, bir cinayet davasındaki gencin suçlu olup olmadığına karar vermek için bir araya gelen 12 jüri üyesinin birbirleri ile olan tartışmalarını konu almaktadır. Bu tartışma sahnelerinin izleyicinin empati kurmasını sağlaması, filmi oldukça düşündürücü kılarken, jüri üyelerinin davaya karşı verdikleri tepkiler, önyargılar ve bu konuda yaşadıkları diğer fikir ayrılıkları ise izleyiciyi merak dolu bir gerilime sürüklemektedir. Film boyunca fikirler, kararlar değişir fakat değişmeyen tek şey mekândır. Film, içinde verilen fikirsel savaş ve etkileyici diyaloglar sayesinde güçlü bir anlatım sunar. Bu yönüyle 12 Angry Men, psikolojik olarak düşündüren ve insanın içindeki vicdan muhakemesini uyandıran bir işleyişe sahiptir.

The Shining (Yön. Stanley Kubrick, 1980)

The Shining (1980), Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Sinema tarihinde Stanley Kubrick’in kült eseri olarak bilinen bu filmde mekân, bizzat gerilimin kaynağını oluşturmaktadır. Film, bir dağ oteli olan Overlook adlı otelde iş bulan ve ailesiyle birlikte buraya yerleşen Jack Torrance üzerinden başlamaktadır. Overlook Oteli, koridorları labirent gibi olan, ıssız, ışıktan yoksun ve ürkütücü derecede sessiz olduğu kadar karanlık bir geçmişe sahiptir. Film, otelin bu karanlık özellikleri ve Jack’in oğlu Danny’nin ‘’shining’’ denilen psişik bir yeteneğe sahip olması üzerinden ilerler. Bu ıssız otelde Danny görünmeyen varlıklarla iletişim kurarken Jack, zihinsel anlamda çöküş yaşamaya başlamaktadır. Filmde, kapalı mekânın yarattığı psikolojik baskının ve akıl sağlığı bozulan bir adamın zihinsel problemlerinin birlikte ele alındığı bir anlatım şekli görürüz. The Shining, izleyiciyi kısıtlı mekânda........

© Film Hafızası