menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karahan-Şimşek çelişkisi nasıl çözülecek?

64 8
04.05.2025

Geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve beraberindeki ekonomi yönetimi heyeti, IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları ile G20 zirvesine katılmak için uzun bir ABD ziyareti gerçekleştirdi. 19 Mart operasyonu sonrasında gelen bu ziyaret sadece rutin bir uluslararası toplantı trafiğinden ibaret değildi. Zira Şimşek’in açıkladığına göre, ABD ziyaretine 60’ın üzerinde toplantı sığmış. Bunlar arasında üç önemli uluslararası kredi değerlendirme kuruluşuyla birer saatlik toplantı, New York’ta küresel yatırım bankalarının düzenlediği konferanslarda yapılan konuşmalar, Dünya Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası ve İslam Kalkınma Bankası ile yapılan toplantılar ve çeşitli düşünce kuruluşlarında yapılan sunuşlar var.

Bu toplantı trafiğinden de anlaşılabileceğine göre bu ziyaret bir ‘hasar tespiti’ ve onarma seferi olarak görülebilir. (Bu konuda daha geniş bir değerlendirme için geçen haftaki Kriz Notları programına bakılabilir.) Bu yazıda Şimşek’in ABD seferinden çıkan sonuçları ve bunun önümüzdeki dönemdeki olası ekonomik ve siyasi yansımalarını ele alacağım.

Öncelikle toplantılarda ne konuşulduğunu ele alabiliriz. Tahmin edilebileceği gibi temel konu 19 Mart operasyonu ve etkileri olmuş. Şimşek’in belirttiğine göre uluslararası yatırımcılar temel olarak ‘İçerideki siyasi gelişmelere karşı programın dayanıklı olup olmadığı’ konusu üzerinde durmuş. Bu verilen yanıt ‘Programa olan siyasi destekte de bir gerileme yok’ şeklinde.

Şimşek’in aktardığına göre yatırımcılar ‘demokrasi eksikliğinden’ ya da ‘hukukun üstünlüğü’ konusundaki sorunlardan ziyade kendilerine bir çeşit kâr garantisi vadeden ekonomi politikasının sürüp sürmeyeceğiyle ilgilenmiş. Zira TL’nin reel olarak değerlenmesine ve reel ücretlerin baskılanmasına dayanan ekonomi politikası, 2023 sonrasında yabancı........

© Evrensel