Yangın ve kurbağa meseli
TBMM Genel Kurulunda ormanlık alanları yerli yabancı maden şirketlerinin talanına açan ‘iklim kanunu’ tartışılırken Manisa-İzmir hattında, İzmir’in ilçelerinde, halkın zeytinliklerini korumak için direndiği Hatay’da her ne hikmetse durdurulamayan yangınlar çıktı. Basın yangın söndürme araçlarının yetersizliği, geç müdahale, piknikçilerin bıraktığı mangal közü, yanık sigara, poyraz etkisi gibi konu başlıklarıyla tartışırken yerleşim yerlerine kadar genişleyen yangın çok sayıda insanı evsiz, orman canlılarını ekosistemsiz bıraktı. Aynı anda çıkan çok sayıda yangının yol haritasının maden şirketleriyle veya örneğin Akhisar- Kemalpaşa hattındaki sanayi kompleksleşmesiyle ilgili kentsel dönüşüm planını, zeytinlik yasasının kapsamını izleyip izlemediğini meslek örgütleri de herhalde araştıracaktır.
Ne var ki bu yaşadığımız dönemde tutuşan sadece ormanlar değil. Devletin bütün olanaklarını, güvenlik mekanizmasını; orduyu, polisi, jandarmayı, medyanın yüzde 90’ını elinde tutan Saray iktidarı tek gücü alanlarda, fabrikalarda, sokaklarda kurduğu kürsü olan kesimlere yönelik baskı ve şiddetiyle siyasal alanı da bir yangın yerine çevirdi.
Son bir hafta içinde İzmir’in Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de dahil olduğu 130 kişinin gözaltına alınması, Özgür Özel için fezleke hazırlanması, Onur Yürüyüşü’nü engellemek için kentin merkezinin kuşatılması, kamu emekçilerine dayatılan düşük zam, emekli maaşlarını aşağı çekmek için açıklanan TÜİK enflasyon verisi ve nihayet Leman’ın son sayısını protesto etmek için 2 Temmuz anma ve protesto eylemlerinin arifesini bekleyen bir güruhun derginin önünde şeriat sloganları atması alevlerin ne kadar harlandığının son kanıtları........
© Evrensel
