Tatil dönüşü
Bu tatil oldukça kısa oldu ve dönüş zamanı geldi. Bu durumdan mutluyum, zira değerli okurlarla buluşuyor olmam beni daima heyecanlandırır. Bu kadar kısa sürede gerek Türkiye’de, gerek dünya gündeminde fazla bir şey değişmez. Tabii İsrail’in Filistin halkı üzerinde nereden aldığı malum zulüm gücü ve şiddeti her gün biraz daha yükselerek, insanlığın yüz karası olarak tarihe geçmesi tüm insanlık için acı bir durumdur. İsrail yeryüzünde ikinci bir Hitlervari holokost yaratırken ya ulusal bilincini kusuyor ya da vaktiyle kendisine uygulanan zulüm karşısında sessiz kalan insanlıktan intikamını alarak büyük İsrail devletini kurmaya yöneliyordur. Her ne hal ise, İsrail açısından da bu durumu seyreden İslam dünyası ve tüm insanlık açısından da durum tam bir vahşettir.
Bu arada, büyük ulusal gururumuz vesilesi olan 30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı kutlandı. Dünya emperyalizmine karşı müthiş direniş simgesi olarak dünya tarihine geçmiş olan bu zafer hepimize kutlu, mutlu olsun! Merasimler bağlamında, Cumhurbaşkanı ve devlet erkanının Atatürk’ün huzuruna çıkması esnasında mutad olan görevli güruhun slogan atması ne yöreye, ne de kim akıl ettiyse, bizzat Cumhurbaşkanına yakıştı. Umarım Cumhurbaşkanı böylesi ucuz kışkırtmalardan bihaber olarak merasim alanına yürümüştür! Ne var ki, şu düşüncemi de ifadeyi etmeden geçemeyeceğim. Büyük Kurtarıcı ve Kurucu Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk’ün “En hakiki mürşid ilimdir, fendir” veciz ifadesine karşın, günümüzün anlayışı “Devlet korumasında ve iktidarda kalmanın en garantili yolu beyinlerin gömüldüğü cehalet ve dinciliktir” olmaktadır. İster emperyalistin projesi diyelim, ister kendi tercihimiz olsun, sonuç maalesef budur ve çok hazindir.
TÜİK, geçen çeyrek dönemde ekonominin yüzde 4.8 oranında büyüdüğünü açıklamış. İlk bakışta olumlu gözüken oranın parasal mıdır ya da enflasyondan arındırılmış mıdır gibi akademik tartışmaları bir tarafa bırakarak, böylesi ortalamaların siyasilerin propaganda aracı olmanın ötesinde bir rolü olmadığını belirtmek isterim. Zira bu tür istatistikler siyasiler tarafından daima istismar edilmeye açıktır. Toplumun en üst yüzde birlik, ya da yüzde beşlik........
© Evrensel
