Manuel yönetim
Siyaset biliminde kapitalist devlet yönetimi, toplumsal rıza doğrultusunda sermaye birikimi sürecinde gerçekleştirilir. Bunun anlamı şudur ki siyasetin birinci görevi özel sermaye birikimine destek sağlamak üzere kurgulanırken, sistemin devamlılığının sağlanması ve sermaye ideolojisinin toplumda yerleştirilmesi için de ikinci görev olarak toplumsal rızanın oluşturulması hedeflenir. Bu süreç otomatik olarak sistem dinamikleri ile sağlanır. Sermayenin baskılayıcı etkisi, Soren Mau’nun “Örtülü Baskı” adlı eserinde harika şekilde anlatıldığı üzere, devletin şiddet aygıtlarına gerek kalmadan devreye girerek görüntüsel düzeyde huzurlu toplum oluşumunu sağlar. Çağdaş kapitalist toplumlar 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı yüzeysel demokrasi sisteminden esinlenen seçim sistemi içinde, burjuva kökenli yasalara dayalı siyasi partiler eliyle yönetilirler. Kökeni, Fransız Devrimi’nden de gerilere giden, John Locke’un İngiliz hükümet sistemi olarak temelini attığı yasama, yürütme ve yargı üçlüsüne dayalı olan bu sistem, Sovyetler’in dağılımına kadar sürmüş, izleyen dönemlerde ise kapitalizmin kriziyle de bağlantılı olarak tedricen çözülerek, baskıcı modellere yönelmiştir.
Kapitalist sistemin açtığı bu yol, sermaye başatlığına rağmen feodal yapıdan daha ileri bir aşama olarak görülebilir. O nedenledir ki medeniyet tarihinde kapitalizm bir tür devrim, ileri bir dönüşüm olarak anılır. Şöyle ki kapitalizme geçişle yönetim biçimi, kral ya da imparator olarak tek adam yönetiminden kerhen de olsa halk yönetimine geçişi ifade eder. Diğer bir deyişle, kapitalizme geçiş siyasi yönetimde manuel sistemden otomatik sisteme geçişi ifade eder. Bu geçişin önemi şuradadır ki toplumsal gelir dağılımı sosyal sınıflar arasında farklılıklar oluştursa da sosyal uzlaşma olarak bilinen anayasalarla tek adam yönetiminden burjuva yönetimine geçiliyor, ağaya, beye ya da krala bağlılıktan çıkılıp, genel kabul görmüş yasalar dünyasına giriliyordu. Kısacası kapitalizme geçişle, manuel yönetimden otomatik yönetime ya da despotik yönetimden toplumsal rızaya dayalı aleni yönetime geçilmiş oluyordu.
Marx, kapitalist dokuda devamlı büyüyen ve........
© Evrensel
