Tarihin olağanüstü hızlı akışında olaylar yaşanıyor, bayramlar gelip, geçiyor. Acaba bu süreç gaflet içindeki insanoğluna bir öğreti midir, yoksa onu bigâneliğe sürükleyen rahatlatıcı bir şifa mıdır? Bu sorunun yanıtını bilemiyorum, ancak bunca yaşananlara karşı insanlığın nasıl buralara geldiğini de bir türlü anlayamıyorum!

İkinci Paylaşım Savaşı sonunda yıkılmış Avrupa Marshall yardımı ile kısa sürede kalkındı ve emperyalist atılımlarına hız kesmeden devam edebildi. Çünkü savaşta yıkılan maddi varlıklardı, insanların yaratıcı beyinsel alt-yapıları bombalarla yıkılamazdı. Binayı yapmak kısa süre alırdı, fakat yaratıcı beyni inşa nesiller alır, belki de bir daha dönüşü olamazdı. Nitekim bilimsel embriyoların gelişip yeşerdiği Almanya’ya Hitler’in yaptığı tahribat savaştan daha yıkıcı olmuştur. Zira bir zamanların bilim nüvesi olan Almanya üniversiteleri, Alman Tarihçi Okulu Hitler’in zulmü ile söndürüldü. Tonlarca bombaların yapamadığını bir faşist yapabildi. Savaşların tahribatını affedelim, zaten ortalık kısa sürede toparlandı. Peki, faşist Hitler’in tahribatını nereye koyalım? Nitekim, tarih birincisini neredeyse sildi, fakat ikincisi tüm olumsuz sonuçlarıyla yaşamlarda ve hatıralarda saklı kaldı.

Kafalara taş düşmüş olmalı ki, aralarında AKP kurucu ve eski bakanların ve kimi allame öğretim üyelerinin de bulunduğu 19 kişi “Türkiye’de Hukuk Devleti Askıya Alınmış” başlıklı bir metin yayınlamış. Günaydın! İnsanların maymundan geldiği şimdilik bilinen bilimsel tanımlamadır. Geçmiş bir tarihte bu konuda bir TV programı yayınlanırken, bir okuyucu programa bağlanarak, bilebildiği kadar geriye giden atalarının da insan olduğu gerekçesiyle insanların maymundan geldiği tezine şiddetle itiraz etmişti. Bu yanıt ğzerine ne denli ebleh insanlar olabileceğini düşünerek doğrusu üzülmüştüm. Bugün, harman savrulurken emeğini eksik etmeyen kimi zevat kaldırılan harmana itiraz ediyor. Ne demeli ki;........

© Evrensel