Bölgede hava puslu, zemin kaygan!
Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinden beri Suriye sahası daha bir hareketlendi. Neredeyse her gün en az bir önemli gelişmenin yaşandığı Suriye sahasında yerel, Türkiye dahil bölgesel ve uluslararası güçler arasındaki nüfuz savaşı da iyice alevlendi. Çok aktörlü, bol hesaplı Suriye sahasına dair kesin yorumlar yapmak, 1-2 gün sonraki duruma ilişkin tahminde bulunmak çok zor. Mevcut şartlara bakılırsa Suriye sahası uzunca bir süre durulacak gibi de görünmüyor. Suriye'de yeni bir iç savaş dahil birbirine zıt birçok senaryo hâlâ mümkün.
Biz yine en iyisi devam eden nüfuz savaşına sahadan başlayarak bölgesel ve uluslararası boyutta yaşanan son gelişmeler üzerinden bakalım.
Suriye'deki en önemli gelişme elbette Şam'daki geçici yönetim ile Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürtlerin öncülüğünde kurulan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki iki anlaşma.
İlk anlaşmaya göre SDG bölgesinde bulunan ve yaklaşık 9 bin IŞİD militanının tutulduğu hapishane Şam'a bağlı güçlere devredilecek. Hem Trump'ın körfez ziyaretinde dile getirdiği hem de bu ziyaret öncesinde ABD'nin Şam'a verdiği şartlar listesinde yer alan hapishane meselesine ilişkin detaylar hâlâ belirsiz. Şimdilik bildiğimiz kadarıyla yine şimdilik kesin olan tek şey hapishanedeki mahkumların SDG bölgesinden başka yere nakledilmeyeceği. Yerel kaynaklar SDG'nin hapishaneyi tamamen Şam'a bırakmak istemediğini söylüyor ki gerekçelerinde haksız da sayılmazlar. Öncelikle geçici Cumhurbaşkanı Eş Şara'nın kontrolünde olan ve sahadaki diğer silahlı gruplara nispeten hiyerarşi içinde hareket eden adam sayısı 20 bin civarında. 9 bin IŞİD militanının olduğu bir hapishaneye Şam'ın yeterli koruma ayırabilmesi çok muhtemel görünmüyor. Birkaç yıl önce bu hapishanede isyan çıkmasının ve çok sayıda IŞİD militanının kaçmasının ardından ABD bir kez daha hapishanenin korunması ve güvenliği gibi konularda SDG'den bir gruba eğitim vermişti ki, Şam'a bağlı silahlı adamların böyle bir eğitimleri yok. Ancak SDG'nin en önemli çekincesi ideoloji; Şam'daki geçici yönetimin birkaç yıl öncesine kadar El Kaide'nin Suriye kolu olduğunu Suriye'de hiç kimse unutmadı. Bu nedenle IŞİD'lilerin olduğu hapishanenin Şam'a bağlı güvenlik birimlerine devredilmesi halinde kontrol edilemeyecek boyutta güvenlik zaaflarının ortaya çıkabileceğine dair genel bir kanı var. Bir de Eş Şara olmadan önce Colani ile birlikte cihatçı ideoloji çerçevesinde birlikte savaşan çok sayıda militanın Eş Şara'yı 'davaya ihanet etmekle' suçladığını hatırlatmak gerek. Yani Eş Şara'nın emrindeki 20 bin adamın 20 bini de Şara'ya ölümüne sadık mı, IŞİD ile yan yana geldiğinde taraf değiştirir mi ya da Eş Şara'ya........
© Evrensel
