Gazetemiz bu kez de silahlı saldırıya uğradı. Saldırganlar ve onları arkadan itekleyenler bilmeli ki Evrensel susmaz, susturulamaz. Gazetemizin tüm tarihi, aynı zamanda bu susturmanın mümkün olmadığının da tarihidir. Katledilen arkadaşlarımız, kapatmalar, toplatmalar, yasaklamalar, ekonomik ambargolar ve baskılar Evrensel’in susturulamayacağının açık kanıtlarıdır. Ama tüm bunlardan da önemlisi bu gazeteye, Türkü ve Kürdüyle, çeşitli milliyetlerden Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkının verdiği destektir. Saldırı sonrası işçilerden gelen gazeteye destek ve sahip çıkma mesajları da bunun açık kanıtıdır. Gün gazeteye daha fazla sahip çıkma, onu yaygınlaştırma ve güçlendirme günüdür. Her emekçi evine bir gazete girinceye kadar yorulmadan çalışmak gerekiyor.

***

Malum bildirinin yankıları sürerken, yeni açıklamalar ve tartışmalar da gündeme ekleniyor. Ama aradan geçen süreç, tartışmalar ve düşünme süresi, bildirinin altına imza atanların bir kısmı için şu sorunu anlaşılır kıldığı umut edilir. Yani ‘neyin altına imza attıkları değil, neye karşı imza attıklarının’ anlaşılmış olmasını kastediyoruz. Eğer bu bildirinin başlığı ‘AKP öncesi Türkiye’ye dönülmesini istiyoruz’ olsaydı, kuşkusuz pek çok imzacı böyle bildirinin altına imza atmayabilirdi. Ama kaldırılan toz duman dağılınca, bildirinin gerçek amacının bu olduğu tüm açıklığı ile ortaya çıktı.

Ama bu arada bir şey daha oldu. TKP Genel Sekreteri Okuyan Medyascope’a verdiği röportajında soruna kategorik olarak Kürt Sorunu denmesine karşı olduğunu ve böyle bir sorun olmadığını ileri sürdü. Çünkü TKP’de de Kürtler varmış! Böylece TKP kendi........

© Evrensel