menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kalplerden korkunun alındığı gece

12 0
16.07.2025

Boğaziçi Köprüsü’nün askerler tarafından kapatıldığı haberini, tabiatımız gereği hayra yormaya çalıştık.

Malum; PKK, DEAŞ, DHKPC ve bilumum terör odaklarının her gün bir yerlerde bombalar patlattığı dönemdi…

Acaba dedik, bir bombalı araç ihbarı alındı da, askerler köprüyü kontrol amaçlı mı tuttular?

Çok geçmedi, kötü haber geldi. Bir darbe girişimi başlatılmıştı. İşte o andan itibaren içimin daraldığını, kalbimin sıkıştığını hissettim.

Çok geçmeden, kalkışmanın FETÖ hainleri tarafından geldiğini ve sadece bir darbe değil, aynı zamanda Türkiye’nin ‘işgalini’ hedeflediğini idrak ettik.

Gece yarısına doğru, tüm Ankara’da bir insan hareketliliği başladı.

Evet, Türk Askeri üniformasına bürünmüş hainler, milletin uçakları, tankları, topları ve sair silahlarıyla, yine Türk Milleti’ne ateş ediyor, katliam yapıyordu.

BU DEFA DURUM FARKLIYDI

Fakat millet de sinip, evinde oturmaya, kurbanlık koyun gibi beklemeye niyetli değildi. Henüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direniş çağrısı gelmemişti.

Halkımız, nereye gideceğini, ortaya nasıl bir tepki koyacağını bilmese de, bir şeyler yapma gereğini duymuş, kendini sokaklara atmış, kentlerin merkezine doğru ilerlemeye başlamıştı.

Eşim Necla Hanım ve kızlarım Aybike ile Ceylan, “Hadi baba, biz de gidelim…” dedi.

O an aklıma, ekmeğimizi kazandığım işim, almamız gereken kurumsal tavır ve muhatabı olduğumuz kitleye yapmamız gereken çağrı görevi düştü.

Hane halkımız, biraz da benim ‘ayak sürüdüğümü’ zannedip, harekete geçmemiz için ısrarcı olurken, ben telefona sarıldım. O dönemde Basın Müşaviri olarak çalıştığım Öz Orman-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Settar Aslan ve Genel Başkan Yardımcısı Ali Bilgin’i aradım.

Yöneticilerim de öyle düşünüyordu: Direnecek ve tüm üyelerimize direniş çağrısı yapacaktık.

Aile fertlerim giyinmiş, ısrarla benim bilgisayarın başından kalkmamı bekliyordu. Onlara, “Emin olun ki, şu anda yapmaya çalıştığım şeyler, sokakta bedenimizle direnmekten daha etkilidir. Az daha sabredin…” dedim.

Sonra, darbe girişimine karşı kurumsal direniş bildirimizi hazırladım. Genel Başkan Settar Aslan’dan onay aldıktan sonra, direniş çağrımızı kurumsal web sitemize koydum. Sonra, Öz Orman-İş’in 30 bin üyesine, darbeye direniş tavrımızı içeren kısa mesaj attım.

Ardından, direniş bildirimizi bir basın açıklaması haline getirerek, tüm ulusal ve yerel medya unsurlarına gönderdim.

BAŞKOMUTAN MEYDANLARA ÇAĞIRDI

Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, darbeye direniş için Türk Milleti’ni meydanlara çağıran açıklaması geldi.

Meslekî görevimi yaptıktan sonra, aile fertlerimi de alarak, önce........

© Eurovizyon