Durdurun şu vicdan soygununu
Baştan söyleyelim: Kimse mevzuyu tam anlamadan, vicdan kasıntısı yapmasın. Yaşama hakkına saygı duymak, hastalık üzerinden ülkelerin soyulmasına rıza göstermeyi gerektirmez.
Şimdi…
Yakın tarihe kadar, SMA (Spinal Musküler Atrofi) hastalığı gerekçesiyle, Türk halkından milyonlarca dolar toplanıp, yurtdışındaki ‘umut tacirlerine’ pompalanıyordu. Tabi, sık sık gündeme gelen suiistimal vakalarını saymıyoruz.
Şimdilerde SMA sömürüsünün modası biraz geçmiş olmalı ki, devreye DMD (Duchenne Musküler Distrofi) kas hastalığı alındı.
Elbette Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın, anılan hastalıklarla ilgili bir tedavi süreci bulunuyor.
Fakat bu süreçler ve buna bağlı yapılan ‘sağlık soygunu’, anılan hastalıkların tedavisi umudunu kullanarak ülkeleri soyan küresel sağlık çetesini tatmin etmiyor.
Tedavi umudunu sömürerek, her bir hasta için milyonlarca dolar söğüşleyen küresel sağlık çetesi; hükümetler, sağlık bakanlıkları ve yerel kamuoyu üzerinde tam saha pres uyguluyor.
Neticede, resmî makamlar, gelen baskılardan kurtulabilmek için ‘tedavi için bağış kampanyalarına’ izin vermek zorunda kalıyor.
OLMAYAN TEDAVİYE MİLYONLARCA DOLAR
Sonrasında, AVM girişlerinde, kalabalık cadde, sokak ve meydanlarda, tek tip olarak üretilmiş, kelimenin tam anlamıyla bir ‘tezgâh’ (onlar stant diyor) kuruluyor. Sonra gelsin vicdan sömürüsü ve soygunu…
Fakat SMA veya DMD hastalıklarının, uygulanan astronomik fiyatlı uygulamalara rağmen, kesin bir tedavisi bulunmuyor.
Hadi, mevzuya biraz daha yakından bakalım:
Bilgileri derlediğimiz kaynaklar, genel olarak; ‘bu tedavinin yapılması gerektiği’........
© Eurovizyon
