menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nuri Killigil’in cenaze namazı kılınsaydı kıyamet mi kopardı?

68 19
15.08.2025

Takvimler 2 Mart 1949’u gösterirken Nuri Killigil Haliç kıyısında Sütlüce’de bulunan silah ve mühimmat fabrikasıyla birlikte havaya uçuruldu. Geriye yanmış cesetler ile devasa bir enkaz kaldı.

İstanbul’un göbeğindeki bu operasyonu kimin yaptırdığını, arkasında hangi örtük gücün bulunduğunu herkes biliyor ama telaffuz edemiyordu.

İşin ilginç yanı, Bakü fatihi Nuri Paşa’nın cenazesinin kaldırıldığı gün Cumhurbaşkanı İnönü başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu İsrail devletini ‘derhal’ tanıma kararını almıştı.

Sözün özü, Sütlüce’deki patlamayla İsrail’in verdiği mesaj net olarak anlaşılmıştı.

Nuri Killigil ilk patlamanın ardından yangın başladığında canını kurtarmak için kaçacağına işçilerinin arasına dönmüş, kovalarla su taşıyarak yangını söndürmeye koşmuştu.

Facia mahallinde yapılan aramalarda Nuri Paşa’nın kolunun yarısı, elleri, ayağı ve bazı vücut aksamı ile eşyaları bulunmuştu. Böylece patlamada ölenlerin sayısı 25’e çıkmış oluyordu. Bu parçalar başkalarının vücut kalıntılarıyla birlikte cenaze namazı kılınmasını müteakip Edirnekapı Şehitliğinde ortak bir mezara gömülecekti.

Ancak muhteşem bir çalışma olan 2016 tarihli Nuri Killigil kitabının yazarı merhum Atilla Oral’ın anlattığına göre Paşa’nın asıl gövdesine henüz ulaşılamamıştı; olaydan 20 gün sonra cesedi su yüzüne çıkıverdi. Kolları ve bacakları kopmuş, kafatası dağılmıştı. Sadece yüzünün yarısı ile boynu ve belden........

© Ensonhaber