menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrasya jeopolitiğinin parlayan yıldızı Azerbaycan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev

10 32
03.06.2025

Azerbaycan izlenimlerimi birkaç gündür yazıyor, gezi gözlemlerimi sizlerle paylaşıyorum. İlk dikkatimi çeken Azerbaycan şehirlerinin mimari estettik ile bezenmiş eski ve yeni yapıları oldu. Taş binaların karakteri, şehrin ruhu ve insanların yaşadıkları mekânla bütünleşmeler, inanın tam bir uyum içinde.

Taş binalar dile geliyor sanki. Her biri "Ben bu toprağın hafızasıyım!" diye size sesleniyor. Sokaklar, caddeler tertemiz. Yerlerde ne izmarit ne pet şişe ne de başka bir atık görmeniz neredeyse imkânsız.

Bu başarının sırrı, önce eğitim sonra ise ağır cezai yaptırımlarda gizli. Vandallık yok. Ağaçlar bakımlı ve kuru bir dal dahi göremiyorsunuz. Özellikle Bakü şehir merkezi ve etrafını çevreleyen bulvarlar, yürüyüş alanları ve parklar ile düzenlenmiş. Her biri peyzaj harikası. Şehrin silüetinde kadim tarihle modern mimarı kol kola girmiş; geçmişin vakarını, geleceğin vizyonuyla harmanlamış.

Bakü’nün denize nazır bulvarları, göğe uzanan palmiyelerle selam duran modern binalar arasında yürümek, insanın ruhunu dinlendiriyor. Her bir detayda bir plan, bir disiplin, bir kamu iradesi var. Bu başarı bir tesadüf değil; önce eğitim sonra da kararlılıkla uygulanan cezai müeyyidelerin sonucu.

Sanat, kültür ve tarih de şehirlerin görünmez omurgasını oluşturuyor. Müzeler birer hazine sandığı gibi. Heykeller, yalnızca taş değil; geçmişin izini bugüne taşıyan görsel metinler adeta.

Nizami Gencevi’nin, Fuzuli’nin, Hatai’nin dizeleri sadece kitaplarda değil; duvarlarda, meydanlarda, gönüllerde yaşıyor. Anıt heykeller Türk tarihinin önemli simalarını estetik görsellikle buluşturuyor. Ülkenin zenginliği adeta taşlardan fışkırıyor.

Petrol kuyularından gelen servetin halka yansıması, yalnızca ekonomik değil, estetik düzeyde de kendini gösteriyor. Elbette gelir dağılımı, sosyal eşitsizlik gibi başlıklar hâlâ tartışmaya açık. Lakin mesele şu: Zenginlik eğer bilinçle birleşmişse, işte o zaman millete refah, devlete güç olarak döner. Azerbaycan’ı anlamak için sadece Bakü’de yüksek katlı binalara bakmak yetmez. Taşlara yansıyan zenginliğin halka dönüşü nasıl ona biraz bakmak lazım.

Enerjiyle Şekillenen, Stratejiyle Büyüyen Bir Azerbaycan

Azerbaycan hızla gelişiyor ve değişiyor. Güney Kafkasya’nın Dubai’si. Bu durumu bağımsızlık sonrası yapısal dönüşüm açısından değerlendirmek gerekir. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını yeniden ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti, ilk günden itibaren yalnızca siyasal değil, ekonomik olarak da kendi kararlarını alan, egemen bir yapı kurmaya çalıştı.

Merkezî planlamaya dayalı eski Sovyet ekonomik modeli terk edilerek, mülkiyet çeşitliliğini esas alan, piyasa ilkelerine dayalı bir ekonomik sistem inşa edilmeye başlandı. Bu süreçte hem hukuki altyapı geliştirildi hem de mülkiyetin yeniden dağılımına yönelik özelleştirme adımları atıldı. 1990’ların başında özel sektörün gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı ’un altındayken, günümüzde bu oran düzeyine ulaştı. Bu dönüşüm, ekonominin yapısal karakterinde ciddi bir değişimi temsil ediyor.

Enerji Sektörünün Temel Belirleyiciliği

Azerbaycan ekonomisinin son 30 yılına damga vuran temel unsur, hiç kuşkusuz hidrokarbon kaynakları olmuştur. Petrol ve doğalgaz sektörleri hem ekonomik büyümenin motor gücü hem de kamu gelirlerinin ana kaynağı konumunda. 2022 yılı itibarıyla ülkenin GSYH’sinin yaklaşık G,8’i bu sektörden elde edilirken, ihracat gelirlerinin ,5’i doğrudan petrol ve gaz satışlarına dayanıyordu.

Güney Gaz Koridoru (SGC) üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya ulaştırılan doğalgaz, Azerbaycan’ın enerji diplomasisinde elini güçlendirirken, ülkenin enerji arz güvenliğinde stratejik bir aktör haline gelmesini de sağladı. 2022 yılında SGC üzerinden toplam 11,4 milyar metreküp gaz ihracatı gerçekleştirildi.

Gelir Dalgalanmaları ve Ekonomik Kırılganlık

Petrol ve doğalgaz sektörüne bağımlılığın doğal sonucu olarak, Azerbaycan ekonomisi küresel enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara açık hale geldi. Bu durum, kişi başına düşen GSYH rakamlarında da belirgin şekilde görülüyor. 2020 yılında kişi başına düşen GSYH 4.230 dolar olarak hesaplandı ve bir önceki yıla göre ,98 oranında azaldı. 2021 yılında bu rakam ',85 artışla 5.408 dolara yükseldi, 2022’de ise C,69’luk artışla 7.771 dolara ulaştı. Ancak 2023 yılında bu değer %7,92 azalarak 7.155 dolar olarak gerçekleşti. Bu veriler, Azerbaycan ekonomisinin gelir düzeyinde istikrarsızlığa açık bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Stratejik Konum ve Orta Koridor ’un Önemi

Azerbaycan, sadece enerji kaynaklarıyla değil, aynı zamanda Avrasya’nın merkezinde yer alan stratejik konumuyla da öne çıkıyor. Çin’den Avrupa’ya uzanan Orta Koridor ‘un üzerinde bulunan ülke, küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde transit ve lojistik değerini artırmış durumda.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Kuzey Koridorunun riskli hale gelmesi, Azerbaycan üzerinden geçen rotayı daha cazip hale getirdi. Alat Limanı ve ona entegre Serbest Ticaret Bölgesi (FTZ), bu kapsamda Azerbaycan’ın bölgesel lojistik merkezi haline gelmesi yönünde önemli altyapı yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. FTZ’de kurulan özel yasal rejim, ihracata dayalı üretim için yatırımcı çekme amacı taşıyor. Halihazırda yedi firma burada faaliyet göstermeye başlamış durumda.

Yenilenebilir Enerjiye Geçiş ve Sürdürülebilirlik Hedefi

Enerji sektöründeki çeşitlendirme politikaları kapsamında Azerbaycan, yenilenebilir enerji yatırımlarına da önem vermeye başlamış durumda. Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyeli yüksek olan bölgelerde kurulu........

© ENP Haber