menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İktidar hırsı...

19 3
12.09.2025

Coğrafyalar, yüzyıllar, rejimler değişse de değişmeyen bir insanlık durumu; gücü elinde tutma arzusu. Tarih boyunca felakete, savaşa, ihanete sahne oldu. En önemlisi en az önemsediğimiz “mutluluğu” sabote etti. Topyekün bir mutlu olmama hali yaşıyoruz. Hırs dozunda iyidir bu düpedüz sarhoşluk.

Her gün iktidar hırsının başka bir boyutuna uyanmak, insanı yalnızca mutsuz değil, umursamaz hatta arsız yapıyor. Böyle bir toplum mu, hayal edilen toplum? Bunun geri dönüşü de olmaz. Bir müzik enstrümanın teli değiliz ki, arada bir ayarlarımızla oynansın biz de iyi ses verelim. Bu orkestradan iyi ses çıkmıyor, çıkamaz…

Bugün yaşadığımız gerçeklik, 1500’lü yılların İtalya’sındaki prenslikler kadar karmaşık ve kural tanımaz bir güç mücadelesine benziyor. Kimin kim olduğu değil, ne kadar güç istediği konuşuluyor. Ortalıkta çok fazla gerekçe, çok az ilke var. Sürekli bir kriz anlatısı, iç ve dış düşman paranoyası, her şeyin üzerine çekilmiş kalın bir örtü: Para. Modern dünyada gücün ölçüsü, artık yalnızca sermaye.

Siyaset, bir yönetme biçiminden çok bir kazanç biçimi olarak görülüyor. Siyaseti meslek edinenlerin çoğu bir eğitim ya da liyakat geçmişi taşımıyor. Meslekleri yok. İş yerinizde yer vermeyeceğiniz şahıslar. İş aramayan vatandaş işsiz istatistiğine girmiyor açıklaması devletin en üstünden yapıldı bu hafta. Siyaset iş aramayan gizli işsizlerle dolu. Sahte diplomalarla ya da sıradan eğitimlerle, toplumun kaderine yön vermeye talip oluyorlar.

Bu insanlar o kadar çok konuşuyorlar ki, temel gereksinimleri dışında bir günleri nasıl geçer, spor, eğlence, kültür, kitap okuma, sinema tiyatro, sanat, hobi gibi ne yaparlar diye düşünürüm zaman zaman. Bir tanesini de bu saydıklarımı icra ederken hayal edemem. Yakıştıramıyorum nedense bir enstrüman çalarken, resim yaparken, spor yaparken… kitap okurken diyeceğim ama bir durayım burada!... Aklıma geliyor bir şeyler. Ne okuyor olabilirler? Galiba yalnızca bir kitabı: Niccolò Machiavelli’nin "Prens"ini.

1513 yılında yazılan, Machiavelli'nin ölümünden sonra 1532’de yayımlanan "Prens", sadece siyaset biliminin değil, güç ilişkilerinin anatomisinin temel taşı. Machiavelli, bu eserinde siyaseti ahlaktan ayırır çünkü önemli olan, gücün........

© Ekonomim