Sahte belge kullanma incelemelerinde uyumlu mükellefin ispat hakkı gözetilmeli
ALİ AYAZ
Anadolu Ajansı’nın, mali belgede sahtecilikle mücadelede yeni bir safhaya geçileceği haberinden, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sahte belge sorununu gündeme taşıyarak kararlı bir duruş sergileyeceğini göstermek ve mükellefleri son kez uyarmak istediğini anlıyoruz. Söz konusu haber ile;
-Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığının, sahte belgeye yönelik yeni bir çalışma başlattığı ve 1 Ekim tarihinden sonra daha sert tedbirlerin uygulanacağı,
-Mükelleflerin, "sahte belgeyi bilmeden kullandığına" yönelik vergisel değerlendirmelere son verilerek, belgenin "bilerek" kullanıldığını esas alan bir yaklaşıma geçileceği,
-Sahte belge kullanan mükelleflerin önemli bölümü hakkında artık "vergi kaçakçılığı" kapsamında işlem tesis edileceği ve üç kat ceza uygulanacağı,
-Mükelleflerden bu kapsamda teminat isteneceği duyurulmaktadır.
Kayıt dışı işlemler ve belgede sahtecilik fillerinin vergi kayıp kaçağında en önemli ve kronik sorunu oluşturduğunu söyleyebiliriz. Son yıllarda ortaya çıkan ilave bütçe harcamalarını finanse edebilmek için daha fazla vergi toplanmasına engel bu iki sorununun kararlı bir şekilde üstüne gidilmesi gerekir. Vergi denetim kapasitesinin yüksek oranda sahte belge ile mücadele kapsamında kullanıldığı, bunun da hem tahsilat kapsamında yeterli katkıyı sağlamadığı hem de vergi müfettişleri nezdinde olumsuz motivasyona neden olduğu bilinmektedir.
Yapılan açıklama kast unsuru araştırılmadan rapor tanzim edileceği anlamına gelmiyor
306 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde;
-Failin, suçtan sorumlu tutulabilmesi için kastın mevcut olması ve bunun araştırılması gerektiği,
-Gerçekte yapılan bir mal veya hizmet alımı karşılığında mal veya hizmeti sağlayan tarafından kendi belgesi yerine bir başka mükellefin belgesinin verilebildiği, bunun alıcı tarafından bilinemeyeceği,
-Yapılan değerlendirme sonucunda, belgeleri bilerek kullandığı sonucuna varılan mükellefler için vergi suçu raporları düzenlenerek cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında bulunulması ve üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesi, bilmeden kullandığı sonucuna varılan mükellefler adına vergi suçu raporları düzenlenmemesi ve bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği düzenlenmektedir.
Düzenlemenin yürürlükte olmasından, yapılan incelemelerde sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek, isteyerek kullanılıp kullanılmadığının vergi incelemesine yetkili olanlarca değerlendirilmeye devam edileceğini anlamaktayım. Bu değerlendirme yapılmadan tüm tespitler için bilerek kullanma raporu yazılacağı gibi bir anlam çıkarmıyorum.
Yapılan açıklama, detaylı bir değerlendirmeye yer verilmeksizin bilmeden kullanma raporlarının düzenlenmesi konusunda bir eğilimin söz konusu olduğunu, yeni dönemde bilmeden kullanmaya yönelik izahat ve tespitlerin müfettişlerce daha açık ve net bir şekilde Raporlarda ortaya koyulacağını, Rapor Değerlendirme Komisyonlarının bu konuda daha hassas bir değerlendirme yapacaklarını göstermektedir.
VDK'nın alım-satım işlemlerinin gerçek olup olmadığını risk skorlamasına bağlı olarak analizi, belgelere konu olan depolardaki malların tespiti, üretim ve satışa ilişkin belge ve........
© Ekonomim
