menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğru adım atılırsa midye çiftlikleri denizi temizlemede rol oynar

47 1
18.06.2025

Kurban Bayramı’ndan birkaç gün önce Balıkesir Temsilcimiz Esra Sultan Azizoğlu, Kocaman Balıkçılık’ın davetini iletti:

- 1922 yılından bu yana 3 kuşaktır deniz ürünlerini sofralara taşıyoruz. Manyas’ta gerçekleşecek “Türk Somonu” hasadına bekliyoruz.

Hakan Güldağ’la birlikte Ömer Faruk Çiftçi’nin planladığı Uludağ Enerji ziyareti için Bursa’ya gitmişken, Kocaman Balıkçılık’ın davetinin Erdek’te gerçekleşen sohbet toplantısı bölümüne uğradık. Yolda telefonla sohbet ettiğimiz meslektaşlarımıza “Manyas’a somon hasadına gidiyoruz” bilgisini verdiğimizde her duyan şaşkınlık yaşadı:

- Manyas Gölü’nde balık çiftliği mi olurmuş?

Bursa’daki toplantı ve Uludağ Elektrik ziyareti aynı saatlere denk gelince Manyas’taki somon hasadı bölümüne katılamadık.

Erdek’teki Pınar Otel’e vardığımızda Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, Pazarlama Müdürü olan kızı Deniz Kocaman Boğa ve Van Gölü’ndeki “İnci Kefali” üzerine çalışmalarıyla tanıdığımız Prof. Mustafa Sarı, meslektaşlarımızla sohbete başlamıştı.

Bandırma merkezli Kocaman Balıkçılık’ın 3’üncü kuşak patronu Osman Kocaman’a önce Manyas’ta somon çiftliğini sordum, anlattı:

- Bizim çiftliğimiz Manyas Baraj Gölü’nde. Bildiğiniz Manyas Gölü’nde hiçbir şekilde balık çiftliği kurulamaz. Zaten orada su seviyesi de oldukça düşüktür.

Osman Kocaman, şirketin deniz ürünleriyle ilgili ana faaliyet alanına işaret etti:

- Biz daha çok doğal ürünler kullanıyoruz. Bunlar arasında salyangoz başta olmak üzere kabuklu, çift kabuklu yumuşakçalar ilk sırada yer alıyor.

Somon işine Japon ortakları “Kyokuyo”dan gelen talep üzerine girdiklerini belirtti:

- Yıllık 1300 ton somon üretiminin yarısını Japon ortağın talebi üzerine füme olarak hazırlıyoruz.

Osman Kocaman’ın aktardığı bu kısa bilginin ardından Prof. Mustafa Sarı, Kocaman Balıkçılık desteğiyle çocuklar için hazırladığı, Müjde Başkale’nin resimlediği “Umut Pina ve Pembe Karides” kitabını gösterdi:

- Pina, boyu 120 santimi bulabilen, 50 yıl yaşayan, sudaki minerallerden beslenen bir midye türüdür. Saatte 56 litre deniz suyunu filtre edebilir. Tehlikeli bir parazit Çanakkale’de Pina’ların ölümüne yol açtı. Marmara Denizi’nin özel yapısı Pina’yı korudu.

Prof. Sarı, “Pina”yı anlatırken konu midye çiftliklerinden açıldı. Şu saptamasını paylaştı:

- Doğru adımlar atılır, doğru seçimler yapılırsa midye çiftliklerinin denizi temizlemesi söz konusu olabiliyor. Midye üretimi Marmara Denizi için faydalı bir faaliyettir.

Araya girip Osman........

© Ekonomim