Yöneticilerin iyi oluşu neden her zamankinden daha önemli?
MELİS ABACIOĞLU
WELLBEES CEO’SU
Bip bip. Yerinde bir eğitime girmek üzereyim. Tam o sırada telefonuma bir SMS düşüyor ve mesaj şu tarz bir şey diyor (ya da ben öyle okuyorum): "İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nden mesajınız var. Lütfen acilen arayın." Beynim bir anda yüksek stresle devreye giriyor. Panikle insan kaynakları ekibine haber veriyorum. Onlar finans ekibini bilgilendiriyor, finans da durumu ortağıma iletiyor. Ben bir saat boyunca eğitim verirken tüm şirket bir SMS yüzünden çalkalanıyor.
Sonunda öğreniyoruz ki mesajın içeriği aslında basit bir yasal düzenlemeyle ilgiliymiş: 40 ve üzeri çalışanı olan şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğu. Ne dava var, ne tehdit. Ama hepimizin sinir sistemi alarma geçmişti bile.
Neden?
Çünkü son on yılda dünya, önceki yüzyıldan daha fazla kriz yaşadı. Pandemi, jeopolitik gerilimler, iklim krizi ve yapay zekânın baş döndürücü hızla yükselişi… Tarihçi Adam Tooze, bu dönemi “çoklu krizler (polikriz) çağı” olarak adlandırıyor. Zihnimiz ise bu sürekli tetikte olma hâline uyum sağlamakta zorlanıyor.
Gallup araştırmalarına göre, küresel ölçekte stres, öfke ve üzüntü gibi olumsuz duygular son on yılda yüzde 50’ye yakın artmış durumda. Belirsizlik ve korku karşısında beynimiz otomatik olarak “savaş ya da kaç” moduna geçiyor. Bu da bizi yaratıcı, dayanıklı ve stratejik yapan prefrontal korteksin devreye girmesini engelliyor. Ancak dünya bu kadar hızla değişirken tam da bu zihinsel becerilere her zamankinden fazla ihtiyacımız var.
Peki, yöneticiler neden ilgilenmeli?
Bazı şüpheciler şöyle soruyor: “İnsanlar kendi iyi oluşlarını kendileri yönetmeli. Liderlerin görevi bu değil.”
Bu yaklaşım, toplumda yaşanan güven dönüşümünü göz ardı ediyor. Edelman Güven Endeksi’ne göre insanlar artık işverenlerine, devletlerden daha fazla güveniyor. Geleneksel kurumlar........
© Ekonomim
