menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vergi denetiminde yeni yaklaşım: Davranışsal vergi politikaları

19 0
16.07.2025

Sercan BAKAÇ
Vergi Müfettişi

Hazine ve Maliye Bakanlığı, son dönemde vergi denetim sürecine ilişkin kamuoyunun dikkatini çeken yeni uygulamaları hayata geçirmeye başladı. Banka işlemleri, tapu kayıtları, kredi kartı harcamaları, noter işlemleri, sigorta bilgileri, sosyal medya hesapları ve beyannameler gibi çok sayıda bilgi kaynağı analiz edilerek, çeşitli sektörlerden birçok kişiye resmi yazı gönderildi.

Peki, gönderilen bu yazılar bir vergi incelemesi mi yoksa izaha davet mi? Bu yazılar ne tür bir nitelik taşıyor? Bugünkü yazımızda bu sorulara açıklık getireceğiz.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB); tapu kayıtları, banka hareketleri, kredi kartı harcamaları, noter işlemleri, sigorta bilgileri ve hatta sosyal medya paylaşımlarını analiz ederek, iş, sanat ve spor dünyasından birçok kişiye resmi yazılar göndermektedir. Örneğin, banka hesap hareketlerinden kira geliri elde ettiği hâlde beyan etmeyenler ya da tapu işlemlerinde gerçek satış bedelini düşük gösterenler bu kapsamda uyarı almıştır.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK) ise mükelleflerin ilk kez karşılaştığı yeni bir uygulamayı, “Beyanname Gözetim Çalışması”nı hayata geçirmiştir. Bu kapsamda, kurumlar vergisi beyannameleri verilmeden önce Risk Analizi Merkezi tarafından tespit edilen riskli hususlar çerçevesinde ilgili mükellefler hakkında bir gözetim süreci başlatılmıştır. Bu çalışmayı takiben, kamuoyunda “Nereden buldun?” tartışmalarını da beraberinde getiren “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı” uygulamaya alınmıştır.

Gerek GİB gerekse VDK tarafından gönderilen yazıların ortak özelliği, doğrudan bir vergi incelemesi başlatılmaksızın, büyük ölçüde veri analizine dayalı olarak mükelleflerin beyanlarını gözden geçirmelerine imkân tanımasıdır. Bu yaklaşım, cezai yaptırım yerine, mükelleflerin kendi iradeleriyle uyum sağlamasını hedeflemektedir.

Bu gelişmeler, Türkiye’de vergi denetim sisteminin giderek daha fazla “yumuşak güç” ile şekillendiğini ve mükellef davranışlarını yönlendirme kapasitesine sahip yeni bir paradigmanın inşa edilmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Peki, bu yaklaşımın arkasında nasıl bir kavramsal çerçeve yer almaktadır?

Davranışsal vergi politikası; mükelleflerin vergiye uyum davranışlarını yalnızca yasal zorunluluklar ve cezai yaptırımlar yoluyla değil, aynı zamanda bilişsel ve psikolojik faktörleri dikkate alarak şekillendirmeyi amaçlayan modern bir yaklaşımdır. Bu politikaların temel amacı, bireylerin tercih hakkını ortadan kaldırmadan, onları doğru yönde kararlar almaya teşvik edecek şekilde........

© Ekonomim