Maddenin ve enerjinin yasası-servetin baskısı
Prof. Dr. Ünal ÇAMDALI
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi
Fizik bilimine göre evrendeki her şey bir dengenin, bir korunum ilkesinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Evren bile bir anlamda onların ürünüdür. Bu bağlamda madde ve enerji yoktan var olmaz ve de yok edilemez ancak günün sonunda bir kısmı dönüşür, bir kısmı da kaybolur. Kaybolan madde ve enerji evrenin bir yerlerinde olabilir ancak kaybolması yok olması anlamına gelmez. Zira madde ve enerji asla yok olmaz, sadece biçim değiştirerek bir formdan diğer forma dönüşür. Örneğin kömür yanar; ısı, gaz ve kül ortaya çıkar. Ortaya çıkanlar ise bir daha birleşemez. Birleşse bile asla kömür elde edilemez. Dönüşüm tek yönlüdür. Bu da Eddigton’a göre doğanın en üstün, bana göre en acımasız yasasıdır.
Ekonomi dünyasında ise durum daha farklıdır. Söz konusu ilkeler ve yasalar sıklıkla ihlal ediliyor gibi görünmektedir. Örneğin üretim belli bir hızla artarken servet onun önüne geçerek ondan daha fazla artmaktadır. Ortaya çıkan *servet ise son derece eşitsiz ve adaletsiz olarak dağıtılmaktadır. Kaldı ki doğada fiziksel bir artış gözlenmezken servet neden böylesine büyümektedir sorusunun sorulması önemlidir ve cevabı da insanlığın geleceği açısından elzemdir.
Bu yazıda Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla (*GSYİH) ile servet arasındaki farkın fiziksel yasalar ve ilkelerle neden bağdaşmadığı ve uyumlu olmadığı, modern ekonomik yapının bu "yasasızlığı ve adaletsizliği" nasıl meşrulaştırdığı ortaya konmaya ve neden ürettiğimizden daha çok zenginiz sorusunun cevabı aranmaya çalışılmaktadır.
Sayılara göre tablo
Dünya ekonomisinin sayısal değerlerine bakıldığında, büyük çoğunluk açısından pek de hoş olmayan değerler görmek........
© Ekonomim
