Enflasyon bir rakamdan çok daha ötesi: Doymak mı? Beslenmek mi?
Tartışmaları açlık var / yok üzerinden yürütmenin bir anlamı yok. Veriler bize gösteriyor ki toplumun geneli yeterli beslenemiyor. Beslenememenin partisi yok.
Bu haftanın en önemli verisi ‘eylül ayı’ enflasyon rakamları. Enflasyon verilerini yorumlamak epey daha su götürür bizde. Oysa bunun çok daha ötesinde vahim bir durum var ülkemizde.
‘Açlık ve Yoksulluk’ endeksini duymuşsunuzdur. TÜRK-İŞ’in her ay, dört kişilik bir ailenin insanca geçimini karşılayacak “yaşam maliyeti” tutarını belirlemeye, fiyat artışlarının aile bütçesine getirdiği yükü hesaplamaya çalıştığı endeks.
Çoklukla karıştırılıyor ancak bu bir enflasyon hesabı değil. Haneye girmesi gereken toplam gelir hesabını yapıyor TÜRK-İŞ. Bu cepte dursun.
Yine çok kere karıştırdığımız bir konu da ‘Doymak’ ve ‘Beslenmek’ filleri.
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre beslenmek, vücut için gerekli besin maddelerini almak iken doymak, isteği kalmayıncaya kadar yemek, yeteri kadar yemiş olmak, açlığı kalmamak olarak tanımlanıyor.
Yani doymak ve beslenmek aynı şey değil.
Türkiye’de özellikle bir diğer tartışma da ‘açlık’ üzerinden yürüyor. İktidar ‘aç insan yok’ derken, muhalefet ‘çocukların aç yattığını’ iddia ediyor. Açlığın tam olarak ne olduğunu görmek için Gazze’deki çocuklara bakan birisi, Türkiye’de o derece bir açlık olmadığını elbette görecektir.
Ancak beslenmek bambaşka bir şey. Zaten TÜRK-İŞ araştırması, çalışanların “karnını doyurması için” gereken tutarın tespit edilmesi değil, “insan onuru ve değeri ile bağdaşacak bir yaşam sürmesi için” yapılması gereken toplam harcamayı hesaplamak amacına dönük bir araştırma.
Temel sorun halkın büyük bir kısmının günlük ihtiyaç duyulan kaloriyi sağlayacak besin maddelerinden........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d