Fiyatlamalar ve başlıklar farklılaşıyor
Yavaş yavaş mayıs ayı işlemlerinin sonuna geliyoruz. Nisan başlangıcından bu yana globalde, mart ortasından bu yana lokal varlıklarda, ‘farklı noktalarda, farklı eğilimler’ olarak yorumlayabileceğimiz davranışlar silsilesi söz konusu. Yurt dışı tarafta, kısa vadeli risk iştahını, Başkan Trump’ın siyaset ile dış ekonomik ilişkileri birlikte yürütme düşüncesi belirlerken, orta vadeye dair plan-program yapmak henüz pek mümkün değil. Ocakta devralınan yeni görev dönemi ile birlikte, gelecek 4 yıllık sürecin nasıl şekillenebileceğine dair ciddi soru işaretleri ve belirsizlikler söz konusu. Kısa vadede ise yatırımcı davranışları, haber akışının satın alınması/geriye fiyatlaması şeklinde oluyor. Bu da dalga boyunun genişlemesine ve volatilitenin yükselmesine zemin hazırlıyor.
Fiyatlamalarda ise ciddi şekilde ‘ironik’ olarak tanımlanabilecek bir eğilim gerçekleşmekte: riskli varlıklar satın alınırken de satılırken de, Amerikan doları zayıflıyor. Bu esnada tahvil faizleri ise artış eğiliminde. ABD’nin mali yapısına dair endişeleri ‘uzun yıllar sonra aksiyon alarak dile getiren’ Moody’s’in kredi notu indirimi sonrasında uzun vadeli faizlerin yukarı yönde hareket etmesi sürpriz değil. Eğrinin kısa tarafında ise Fed’e dair beklentilerin ötelenmesi ve törpülenmesi etkili oluyor. Bir ara 4-5 faiz indirimine dek genişleyen beklenti seti şimdilerde resesyon endişelerinin de azalmasına paralel 1-2 civarında şekilleniyor. ABD’de açıklanan makro veri seti şu ana dek tarifelere yönelik somut ve ciddi bir analiz yapabilme imkanı sunmuyor. Bu da hem Fed’i hem de analistleri bekle-gör teması etrafında pozisyon alımına zorluyor.
Zayıf Amerikan doları teması, karşısında........
© Ekonomim
