1 Nisan sonrası ekonomi
Türkiye’de 19 Mart’tan itibaren siyasal ve iktisadi dalgalanmalar arttı. Önce dünyanın en büyük kentleri arasında yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı, sonra da ilçe belediye başkanları adliyenin yolunu tuttu. Sonunda hepsi tutuklandı ve belki de dünyanın eğitim ortalaması en yüksek hapishanesi olan Marmara Cezaevi’ne yollandı.
İktidardaki AKP bu gelişmelerin gürültü koparacağını biliyordu fakat bu kadarını beklemiyordu. Açıkçası AKP sağ direk yumruk vururken ciddi bir aparkat aldı. İlk raundu kaybetti, şimdi maçı kazanmanın yolunu aramakta. Aslında bunun için ortam da uygun. Dış dinamikler kısa vadeli çıkarları için Türkiye’ye yönelik eleştirilerini bir kenara bırakmış durumdalar. ABD ve AB, Türkiye’yi düşük maliyetli asker deposu olarak görüyorlar. Buna hükümet ve ordu yönetiminin de itirazı yok, halen taraflar pazarlık masasında.
Burada sorgulamamız gereken kavram devletin kim olduğu, ya da nasıl bir örgütlenme olduğu. Bunu irdelemeye başlarken önce şunu söyleyelim devlet=hükümet değil. Yani devletten yana olabilirsiniz fakat hükümet karşıtı olabilirsiniz, vice versa (tersi de olabilir). Türkiye gibi melez demokrasiye sahip ülkelerde devlet çoğu zaman kutsallaştırılır. Tabii bunu yapan sıradan halk (300 sözcükle yaşamını idame ettirenler) değil, burjuva sınıfıdır. Halk burjuva sınıfının kendisine sunduğu milliyetçilik ve dindarlık soslu makarnayı yer. Bundan dolayı da egemen siyasal örgütlenmeler burjuva sınıfının ve onları yurt dışı ortaklarının ağzının içine bakarlar. Burjuva sınıfının da hükümetlerle arası hemen her zaman iyi olur, çünkü onları hükümet koltuğuna kendileri taşımışlardır.
Devlet, iktisadi olarak güçlü ise kimi zaman burjuva ile çatışmaya girebilir. Belli sektör ve firmalar ile bürokrasi ve ordu lehine taraf olabilir. Bu çatışma sonrasında çoğu zaman uzlaşılır ve genel olarak da bürokrasi ve ordu burjuva sınıfından yana ağırlığını korur (12 Eylül böyle bir darbedir). 12 Eylül elbette o dönemki hükümetin ideolojisine karşı değildi, darbenin yapılmasının nedeni hükümetin burjuva sınıfının çıkarlarını koruyacak gücü konusundaki şüpheleriydi. Nitekim bir önceki CHP hükümetini gazete ilanları yoluyla tehdit etmişlerdi. İlanlar........
© Ekonomim
