Yangın telaşı büyürken
Kentlerin etrafında dolaşan yangınlar tehdidin büyüklüğünü gösteriyor. Her gün ayrı bir şehirden yangın haberi geliyor. Türkiye tüm imkânları ve tüm gücüyle yangınları söndürmeye çalışıyor. Yangınlar kendiliğinden sönmeyecek. Önümüzde koca bir ağustos var ve bu nedenle mevsimsel risk sürüyor. Daha kötüsü de olabilir mi? Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini hatırladığımızda kaçınılmaz bir şekilde en kötüsünü de düşünmek zorundayız. Böyle bir durumda tüm imkânların, tüm gücün bir bölümünü yangınlardan çekip, deprem sonrası ortaya çıkacak olumsuzlukları bertaraf etmeye ayırmak zorunda kalacağız. Bu kuşkusuz çok daha büyük bir afet anlamına geliyor. Bu tür afetlere karşı ayrıca hazırlanmak gerekiyor.
AB’nin bu konuda geliştirdiği mekanizmalar işin önemini ortaya koyuyor. Birliğin afetlere karşı hazırlık ve müdahalelerini içeren Birlik Sivil Koruma Mekanizması (UCMP) ihalelerinin son birkaç yıllık dökümüne baktığımızda, iklim değişikliği sonrası ağırlıklı olarak orman yangınlarını önleme ve söndürmeye yönelik mekanizmaları oluşturmak için ihaleler düzenlediği görülüyor. Yunanistan, Kıbrıs, Hırvatistan başta olmak üzere bir yandan yangın söndürme uçakları alınırken, bir yandan da yangının çıkmasını önlemek üzere çalışmalar için projeler geliştiriliyor. İtalya, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Bulgaristan, İsveç, Romanya ve Aşağı Saksonya’ya yönelik projeler geliştirildiği,........
© Ekonomim
