menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Otomotivde beklenen hamle

14 0
thursday

Benim hatırladığım kadarıyla Gümrük Birliği başlangıcında otomotiv ‘ek süre’ almıştı. Biz tekstil ve konfeksiyondan küresel rekabette ‘güç gösterisi’ beklerken, sürpriz bir şekilde otomotiv Gümrük Birliği’ne 5 yıl daha geç girecekti. Otomotiv daha hassas, gümrük vergileriyle daha da korunmaya muhtaç olarak kabul edilmişti. 1990’ların sonunda içerideki ‘yerli’ markaların özellikle AB rekabeti nedeniyle ayakta kalamayacağı endişesi, böyle bir önlemi gündeme getirmişti. ‘Geçiş’ tamamlandıktan sonra o güne kadar cezalandırıldığı dile getirilen tüketici, konforlu araç kullanma özgürlüğünü elde edecek, ‘yerli’ sanayi de bu geçiş süreci içinde yapacağı atılımlar ve yatırımlarla rekabetten geri kalmayacaktı. Aslında planlandığı gibi de oldu… Otomotiv ana üreticileri yeni yatırımlarla kendilerini toparladılar, teknolojik olarak geliştiler, pazarda da güçlerini korudular.

Ancak kabaca bir çeyrek yüzyıl geçtikten sonra tekrar sular ısınmaya başladı. Bu kez AB ilişkileri değil, dünyadaki gelişmeler belirleyici oldu. Dünya daha bir kirlenerek yaşanmaz hale gelince zorunlu olarak teknoloji değişti ve elektrikli araçlar piyasaya çıkar oldu. Pandemi sonrası, bol ve ucuz para bitmiş, enflasyon baş kaldırmıştı. Bir başka fark olarak Çin faktörü devreye girdi. Ucuz emek sahibi taşeron Çin, kendi için de üretir ve satar oldu. Ve hemen her alanda dalga dalga yayılan Çin ürünleri otomotivde de setleri yıkmaya başladı.

Çin modeli çöküyor

Böyle........

© Ekonomim