Ne sudan sebepler, ne sudan ucuz…
Kulağıma çok sanayileşmiş bölgelerdeki yerel yönetimlerin yeni yatırımlar istemediğine ilişkin fısıltılar geliyor. Yereli yönetenler “oy”u geniş kesimlerden alacaklarsa, onları susuz bırakamayacaklarına göre; mevcut “su”yu, yeni bir yatırım yerine, geniş kesimlerin hizmetine sunmayı tercih etmek zorunda kalıyorlar. Zaten su hem yetmiyor, hem çok ve çabuk kirleniyor!
Aslında bu sorunu tescilleyen bir süreç 20 küsur yıldır yaşanıyor. Öyle ki Ergene Havzası konusunda 2003’te TBMM’de bir araştırma komisyonu kuruldu. Sorun neydi? Meriç-Ergene Havzası’nda 1985’lerden sonra birbirinden bağımsız 3 bin fabrika kurulmuştu. Bu fabrikaların günlük 400 bin metreküp atığı ile birlikte bölgedeki 3 ilin 1 milyon 150 binlik nüfusunun 230 bin metreküplük evsel atığı Ergene Nehri’ne dökülüyordu. Nehir bırakın 2000’leri, 1994’te normal debisinin 6 katı “pis sıvı” taşıyordu. Mücadele 2011’de ilan edilen “Eylem Planı” ile başladı.
Nehir yatağında akan pis sıvının denize dökülmeden “bir kalitede” arıtılması, sıvının tarımda kullanılabilecek şekilde suya dönüştürülmesi planlandı. Sonuca göre suyun-sıvının yeni kurulan 10 OSB’nin borularla birbirine bağlanmasıyla “adeta tek bir borudan” Marmara’nın 45 metre dibine pompalanması planlandı. Tam olarak bugün bile tamamlanamayan bu........
© Ekonomim
