menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zekânın mobilitesi

13 0
10.07.2025

Üretici yapay zekâ (GenAI) konusundaki raporları dinlerken iki şey aklıma geliyor: Digital ve zekânın mobilitesi.

Dış habercilikten teknoloji ile ilgili haberciliğe adım attığım yıllarda sektördeki insanlarla yeni yeni tanışıyordum. Kadıköy Anadolu Lisesi ve İTÜ kökenim olmasa tam bir çaylak olacaktım; bu iki kökenden gelen tanışıklıklar beni kurtarıyordu. O dönemde konuştuğum yöneticilerin nerdeyse tamamının da kendi aralarında ortak bir nokta vardı: Digital geçmiş.

Bir dönemin devi teknoloji Digital, artık bahsetmediğimiz şirket var oluş dalgalarından birinde yok olmuştu ama içindeki insanlar polen gibi dağılarak bütün sektöre canlılık kazandırmıştı. Ama Digital dalganın ve suların altında kalarak tarihe karışmıştı. Bugün de yapay zekâ çağına adapte olmak, uyum göstermek ve bu çağa göre evrimleşmek zorunda olan büyük şirketlerin yönetici ve liderleri ile yapılan anketlere dayanan çalışmalar ve dijital dönüşüm liderlerinin anlattığı dönüşüm hikâyelerini dinlerken aklımdan bu düşünceler geçiyordu.

Bu akışı tetikleyen, TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın’ın, bugünkü yapay zekâ devriminin geçmişteki internet devrimine benzetilmesine yaptığı vurgu oldu. Benim de defalarca kullandığım bir örnek olan internet dönüşümü, sadece bilginin dünya üzerinde çok daha kolay dolaşmasına yol açan bir dönüşüm yaratmadı. TCP/IP açık protokolüne geçiş sadece bir yıl içinde ISDN gibi geleceğin şebeke altyapısı olarak hayal ettiğimiz bir kavramı da tarihe gömdü. Bu hayalin büyüklüğünü şöyle anlatayım: telefon ile faks makinesini aynı hatta bağlayabilecektik. 2,4 K hızlardaki internet bağlantısını X25 protokolü ile 25 K hızına çıkma hayalleri de aynı yıllarda katlanarak artmaya başlayan hızlarla gereksiz bilgi haline geldi.

O yılların en önemli paradigma değişimlerinden biri de, içerik tarafında çok büyük olan Time Warner ile “internet abonesi” tarafında tartışmasız lider olan America Online’ın (AOL) abonelerine içerik servis ederek muazzam bir güç haline gelme hayalinin tarih olmasıyla karşımıza çıktı. Milyarlarca doların havada uçtuğu sohbetlere konu olan anlaşmayı yıllar sonra tarihe gömmek için de milyarlarca dolarlık zarar bilançolara yansıtıldı.

Bütün bunlar, bugünkü yapay zekâ anlatılarına farklı bakmama neden oluyor. Yapay zekâ ile kendisine ya da yapay zekâya yön vereceğini düşünen dev yapıların bunu başarıp başaramayacağı ile ilgili çok sayıda sorum var. Benim anlattığım tarihin ileri aşamalarında Netflix ve Amazon Prime gibi iş modellerinin o zamanın hayallerini gerçeğe dönüştürdüğünü görmek mümkün. Tabii bunun için konuya biraz bakmak gerekiyor.

Netflix, benim Fortune Türkiye’de çalıştığım yıllarda en beğenilen şirket CEO’sunu çıkarmıştı. Bugünkü Netflix’e oranla çok daha küçük olan ve bambaşka bir iş yapan bir şirket olan Netflix’in bu seçimde zirveye oturtulması, alışık olunmayan bir sürecin sonucunda gerçekleşmişti. Fortune kendi iş insanları ağı üzerinde yaptığı oylama ile bu liderleri seçerken o yıl bu ağ, Ford CEO’sunu seçmişti. Ancak Fortune editörleri, Netflix’in iş modelindeki muazzam değişime cesaret etmesi ve şirketi riskli ama stratejik bir dönüşüme sokması nedeniyle kapağa kendi seçtikleri Netflix CEO’sunu taşımıştı. Derginin yayın yönetmeni bu süreci köşesinde ayrıntılı bir biçimde anlatmıştı.

Netflix’in daha sonraki yıllardaki CEO’su –aynı kişi mi hatırlamıyorum- Financial Times’a verdiği röportajda “Hindistan’daki büyük internet dönüşümünü zamanında fark etmediği için” yatırımcılarından özür diliyordu. Mobil teknolojiler ile yapılan bu sıçrama, Hindistan’ın 5G’ye geçişi ile zirve yapıyor ve ülkenin kalkınmasının sürdürülebilir altyapısı olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar olurken Türk şirketi Logo, Haziran 2025 ortasında Hindistan’dan çıktığını açıklıyor. Tam da Türkiye’nin, kısa süren Hindistan-Pakistan dalaşında alelacele Pakistan’a destek verdiği için Hindistan’ın tepkisini çekmesinin ardından gerçekleşen hareket, halka açık bir şirket olan Logo’nun hissedarlarına yönelik kârlılık sorumluluğuna bağlanıyor. Bir ay........

© Ekonomim