Siyaset, hukuk ve ekonomi
Son aylarda siyasetin çok ön plana çıkmaya başladığını, ekonominin önüne geçme eğiliminde olduğunu izliyorduk. Geçtiğimiz hafta yaşadıklarımız önümüzdeki süreçte siyasetin ön planda kalacağını ve ekonomiyi büyük boyutta etkileyeceğini gösteriyor.
Geçtiğimiz hafta Sayın Ekrem İmamoğlu’nun önce diploma iptali, sonra gözaltı süreci ile başlayan gelişmeler çok ciddi bir hukuki sürecin başladığını gösterdi. Bu gelişmelerin Sayın İmamoğlu’nun gelecek seçimde Cumhurbaşkanlığına aday olduğu bir dönemde yaşanması, süreci siyaset ve hukukun beraberce tartışıldığı bir boyuta getirdi.
Siyaset ve hukukun bu denli iç içe ve yoğun tartışıldığı bir ortamda, ekonominin ön plana çıkması değil ancak gelişmelere tepki vermesi söz konusu olabilir. Bu şekilde de oluyor. Siyasi ve hukuki gelişmelerin nasıl sonuçlanacağını kestirmek çok kolay değil. Fakat şunu görebiliyoruz, gelişmeler kamu vicdanını rahatlatacak ve güvenini arttıracak bir yönde olmadıkça ekonomide dengeleri sağlamak çok kolay olmayacaktır.
Ekonomi dışı gelişmeler etkisini ilk önce finansal piyasalarda gösterir. Buralarda fiyatlamalar oluştuktan sonra reel sektöre yansımaları başlar. Son bir haftadır yaşadıklarımıza bakacak olursak, hisse senedi piyasasında sert kayıpların, faizde güçlü yukarı ivmelenmenin, dövizde önemli bir talebin ortaya çıktığını izledik. Geçen hafta üç günde Merkez Bankası 25 milyar dolar üzerinde rezerv kaybı yaşarken ülke risk primini gösteren CDS oranları 380 seviyelerine ulaştı.
Merkez Bankamızın enflasyon ile mücadele politikasının en önemli ayaklarından birisinin........
© Ekonomim
