menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Delinen sigara yasağı ve düşündürdükleri

10 10
04.03.2025

Sağlık kontrolüm bitmişti, eve dönüyordum. Baktım Beşiktaş Çarşısı’nda öğle sonrası bir kuyruk. Kuyruktakilere bakınca pek emekliye benzemiyorlardı. Ucuz et, ya da ucuz ekmek kuyruğu değildi. Ama bu, övgüsünü duyduğum dönercinin kuyruğu idi. “Ne kriziymiş. Ekonomi tıkırında. Bilmiyor musunuz? Kişi başına düşen gelirimiz 15 bin doları aştı. Bakın dönercinin kuyruğuna” diye delil olarak gösterilebilecek bir kuyruk idi. Çünkü öyle bir dönemde yaşıyorduk ki, kıytırık bir dönerli sandviç bile lüks olmuştu. Yiyenler yiyor, yiyemeyenler de “Dünya bir imtihan yeri imiş. Dönerli sandviçi yiyememek de bu imtihanın bir parçası ” deyip çaresizliği sineye çekiyordu.

Sağlık kontrolüm kötü geçmemişti, moralim yerinde idi. Dışarda yemek yemeye pek cesaret edemem. Ama bu kadar kişi yediğine ve hayatta kaldığına göre sorun olmaz diye düşünüp ben de girdim kuyruğa.

Tıkır tıkır işleyen bir sistem gördüm. İş bölümü çok yerinde idi. Bir usta, ateşin karşısındaki döneri döndüre döndüre kesiyordu. Bir diğeri siparişe göre kesilen döneri değişik isimlerdeki pişmiş hamurun içine ya da meze tabağı büyüklüğündeki tabaklara yerleştiriyordu. Yiyeceğini alan, ödeme sırasına doğru ilerliyor; parasını ödeyip dışarı çıkıyordu. Ellerinde dönerli sandviçleri ya dışardaki masalarda oturuyorlar ya da bitişikteki barımsı mekana geçiyorlardı.

“Nerde oturuyoruz?” soruma kapı önündeki garson “İçecek yoksa dışarda, varsa içerde oturuyorsunuz ” diye cevap verdi. “İçeceğim olacak” deyip barımsı dükkana yöneldim. Barımsı dükkana adımımı atar atmaz başka bir garson ”Ne içecektiniz?“ deyip beni önden ikinci sıraya, iki masa ortasındaki masaya yerleştirdi. Masalar tek kişilikti, anaokulundaki sıralar kadar küçüktü. Görünen o ki, garson gelen müşterileri önden başlayarak işine geldiği gibi dip dibe oturtuyordu. Baktım arka sıralar boştu. Kendimi bu cendereden kurtarıp bir arka sıradaki masaya geçtim. Ayranım gelmişti, ama içmek için kamışı yoktu. Ben bunu dile getirinceye kadar garson gözden kaybolmuştu. Kalkıp kapı girişindeki tedarik istasyonu olarak kullanılan yere gidip kamışı aldım. Masama oturmak üzere geri dönerken yanda, bir arka masadaki delikanlı ile göz göze geldim. Masada bira şişesi........

© Ekonomim