Tahsil edilemeyen alacağın kanunen kabul edilmeyen gider yazılması
Dr. İsmail PAMUK
Yeminli Mali Müşavir
Tahsil edilemeyen alacağın kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) yazılmasında herhangi bir sakınca olup olmadığı, meslek mensuplarının muhtemelen en çok karşılaştığı sorulardan biridir. İlk anda, gelir ve kurum vergisi açısından vergi ziyaı oluşmadığı gerekçesiyle bu soruya olumlu cevap vermek mümkündür. Ancak ilerleyen aşamada işin rengi değişmekte ve cevap olumsuza evrilmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nda ticari kazançlar ile buna istinaden kurum kazançlarında, tahakkuk esası geçerlidir. Bu esasa göre, bir gelir, tahsil edilsin ya da edilmesin, miktar ve mahiyet itibariyle kesinleştiği anda mali tablolara yansıtılır. Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesinde değersiz alacaklar, 323’üncü maddesinde şüpheli alacaklar ve 324’üncü maddesinde vazgeçilen alacaklar düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, tahakkuk esası uyarınca tahsil edilmediği halde gelir hesaplarına kaydedilen tutarların giderleştirilmesine ilişkin hükümleri kapsamaktadır.
Uygulamada ise Vergi Usul Kanunu’nun zikredilen düzenlemeleri dışında, tahsil edilemeyen alacakların KKEG yazılarak bilançodan çıkarılması yoluna gidilmektedir. KKEG’ler, önce gider olarak dikkate alınmakta, sonrasında ticari bilanço kârına eklenmekte, bu suretle gelir ve kurumlar vergisi matrahı açısından bir etki meydana getirmemektedir. Ancak bu noktada ilk dikkat çekilmesi gereken nokta şudur. Dağıtılabilir kâr, mali kâr üzerinden değil, ticari bilanço kârı üzerinden hesaplanmaktadır. Bu halde usulüne uygun yazılmayan........
© Ekonomim
