KDV iadeleri vergi incelemesine tabi mükellefler
KDV iadeleri vergi incelemesine tabi olanlar düzenlemesi; kamuoyunda kara liste, kod liste gibi isimlerle bilinen ve öteden beri var olan bir uygulamanın son hali. Yani adı yeni, kendi eski. Bahse konu düzenleme, “Özel Esaslar” adı altında, 2014 yılında KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yürürlüğe girmesinden itibaren on yıllık bir zaman diliminde uygulanmıştır. Daha sonra, 31/10/2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 52 Seri No’lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile “Özel Esaslar” uygulaması kaldırılarak bunun yerine “İadeleri Vergi İncelemesine Tabi Olanlar” düzenlemesi getirilmiştir.
Yürürlükten kaldırılan özel esaslar düzenlemesinin amacı; iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV iadesi çatısı altında yolsuz olarak iadesinin önlenmesiydi. Haksız iadenin temelinde, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeden kaynaklanan KDV bulunmaktadır. Diğer yandan sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirilecek KDV tutarlarının aynı zamanda KDV’nin katma değerden vergi alma işlevini bozmakta ve gerçekte vergilenmesi gereken katma değeri vergi dışı bırakmaktadır.
Uygulamada hem vergi idaresi hem de meslek mensupları için oldukça faydaları bulunan bahse konu düzenleme yargı mercilerince kabul görmemiştir. Özel esaslar listesine alınıp buna dava açan mükellefler yargı kararı ile listeden çıkarılmıştır. Konu hakkındaki yargı kararlarının tamamına yakınında işlemin iptal gerekçesi olarak şu açıklamalar mevcuttur; “İdarenin ve bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri özel esaslara alma suretiyle kategorize edebilmelerine olanak sağlayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Anayasa’da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır. Bu şekilde yasal dayanağı olmadan yapılacak bir sınıflandırma, vergi barışını bozucu etki yaratacağı gibi, Anayasa’da güvence altına alınan temel kişi hak ve hürriyetlerine de aykırılık teşkil eder. Dolayısıyla yasal dayanağı olmadan, hukuka aykırı bir biçimde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile özel esaslara tabi mükellefler listesine alınma işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Diğer bir ifadeyle vergi yargısı, özel esaslar uygulamasının verginin kanuniliği ilkesi aykırı olduğu yönünde hüküm tesis etmiştir. Bunun üzerine 06/04/2018 tarihinden geçerli olmak üzere, 7104 sayılı Kanun’la KDV Kanunu’nda düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenleme sonucu KDV Kanunu’nun 36’ncı maddesiyle, Maliye Bakanlığı; mükellefiyet süresi, çalışan sayısı, aktif ve özsermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, vergisel ödevlerin zamanında yerine getirilip getirilmediği, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı gibi kriterleri esas alarak mükelleflerin vergisel uyum seviyeleri ve bu uyum seviyelerine göre farklı iade yöntemleri tespit etmeye, iade alacağının mahsup edileceği vergi borçları ile iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Yapılan bu değişiklikle........
© Ekonomim
