Ekonomistinize sorun-I
Bir iktisatçının başına gelebilecek en kötü şey, tahmininin tutmasıdır. Muhabbetin bittiği yerdir orası. Oysa tahmininizin tutmaması öyle mi? “Nasıl tutturamadım arkadaş!” diye söze bir girersiniz, laf bitmez. Yeni bir rapor yazmaya vesile olur, bir sonraki sunuma konu bulmakta zorlanmazsınız, bir meslektaş arar, iki lafın beli kırılır ve sonraki tahmin mutlaka daha iyi olur.
Kendinizden biz diye bahsedip sürekli haklı olduğunuza atıf vermek de bir seçenek ama bu yazının konusu o değil. Hatta laf aramızda, küresel ekonomide öyle makro gerçekleşmeler var ki, tahminimde haklı çıktığıma üzüldüğümü bilirim. O halde buyurun haklı çıkmak için değil, anlamak için yaptığımız tahminlere. Gerçekleşmeyenler de yeni köşe yazısı olur.
- Küresel resesyon bekliyor musun?
Hayır. Konu dünya ekonomisi olunca, iki çeyrek üst-üste eksi büyüme gibi statik bir tanımdan resesyon belirlemenin anlamlı olmadığını düşünüyorum. Tek yıllık büyüme değil, genel olarak büyüme dinamikleri zayıflıyor. Korumacılık ve tansiyon yüksek kalmaya devam edecek.
- Jeopolitik belirsizlik azalır mı?
Hayır. Ama cephelerin adı değişebilir. Piyasa, jeopolitik riskleri “yeni” olduğu zaman fiyatlara yansıtacak, sonra alışacak.
- ABD’de faiz indirimi olur mu?
Bir faiz........
© Ekonomim
