menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Diploma var mı? Yetmez. Gerçekten var mı?

40 27
18.08.2025

Sahte diploma skandalları, yalnızca eğitim sistemine değil, iş dünyasının itibarına da gölge düşürüyor. Uzmanlara göre belge sahteciliği, işe alımdan tedarik zincirine kadar her alanda güveni aşındıran kritik bir risk. Çözüm ise kaynağından teyit, güçlü iç kontroller ve şeffaf süreçlerde.

Bir kurumun insan kaynağı, en kritik sermayesidir. Ancak bugün artık sadece “bir diploma var mı?” sorusu yetmiyor; “bu diploma gerçekten var mı?” sorusunu da sormak zorundayız… Türkiye’de son dönemde gündeme damgasını vuran sahte diploma vakaları, sadece eğitim sistemine değil, iş dünyasının güvenilirliğine de ağır bir gölge düşürdü.

Belge sahteciliği, tekil bir skandalın ötesinde, kurumların yıllar içinde inşa ettiği itibar ve güveni tehdit eden ciddi bir risk alanına işaret ediyor. İşe alımdan tedarik zincirine, finansal raporlardan kurum içi onay süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sahte belgelerle karşılaşmak mümkün. Ve bu belgelerin yarattığı tahribat yalnızca mali kayıplarla sınırlı değil; kurum kültüründe güvenin aşınmasına, etik değerlerin zayıfl amasına, hatta toplumun iş dünyasına duyduğu güvenin sarsılmasına neden oluyor. Tam da bu nedenle, son sahte diploma tartışmaları iş dünyasına önemli bir sorumluluk hatırlatıyor: Güveni korumak için daha sıkı doğrulama, daha güçlü kontrol ve daha şeff af süreçler.

Bu çerçevede, belge sahteciliği ve suistimal riskleri üzerine uzun yıllardır çalışan Cerebra’nın Yönetici Ortağı Fikret Sebilcioğlu ile konuştuk. Sahte belgelerin iş dünyasındaki boyutunu, en çok hangi alanlarda karşımıza çıktığını ve kurumların bu riski nasıl yönetmesi gerektiğini anlattı.

“Son sahte diploma skandalı bize şunu gösterdi: Sorun tekil vakalarla sınırlı değil. Kurumların uzun yıllar boyu verdikleri yoğun emeklerle inşa ettikleri itibarı ve onlara duyulan güveni tehdit eden önemli bir riskle karşı karşıyayız. Türkiye’de belge sahteciliği vakalarının sıklığı ve boyutuna ilişkin güvenilir, kapsamlı bir araştırma veya resmi istatistik kamuya açık olarak bulunmuyor. Ancak Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE)’nin 2024 yılında yayımladığı son rapora İstinaden sahte belge suistimallerinin ne kadar yaygın olduğuna dair şu verileri paylaşmak isterim: ACFE’nin 2024 raporuna göre, tipik bir şirket her yıl gelirinin yüzde 5’ini çalışan suistimalleri nedeniyle kaybediyor. Şirketler için böylesine yıkıcı etkisi olan suistimalleri gerçekleştiren faillerin suçlarını gizlemek için en yaygın kullandıkları yöntem belgelerde sahtecilik. Dünya genelindeki vakaların yüzde 41’inde failler suistimallerini gizlerken tamamen sahte fiziksel belgeler üretiyor. Yüzde 37’sinde ise mevcut fiziksel belgeleri değiştirerek suçlarını gizliyorlar. Dijital tarafta ise suistimallerin yüzde 31’inde sahte elektronik belge oluşturuluyor, yüzde 28’inde mevcut dijital belgeler manipüle ediliyor. Bu veriler, sahte belge düzenleme ve manipülasyonunun........

© Ekonomim