“Türkiye tekstilde sürdürülebilir geleceğin merkezi olabilir”
Tekstil sektöründe sürdürülebilirlik artık yalnızca organik hammaddelerle sınırlı değil; tüm üretim süreçlerini kapsayan köklü bir dönüşümden söz ediyoruz. İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Merve Küçükali Öztürk, bu dönüşümün temel taşlarını ve sektörün geleceğini anlattı.
Sürdürülebilirlik kavramı tekstil sektöründe giderek daha güçlü bir şekilde gündeme oturuyor. Artık mesele yalnızca organik pamukla sınırlı değil; enerjiden suya, geri dönüşümden etik üretim anlayışına uzanan bütünsel bir yolculuktan bahsediyoruz. Döngüsel ekonomi prensipleri, markaların iş yapış biçimlerini yeniden tanımlarken tüketici talepleri de bu dönüşümü hızlandırıyor. Hem akademi hem de sektör tarafında aktif çalışmalar yürüten İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Merve Küçükali Öztürk, sürdürülebilir üretim süreçlerinin inceliklerini ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini anlattı.
“Bugün tekstil sektöründe sürdürülebilirlik dediğimizde, artık sadece organik pamuk kullanmak gibi basit adımlardan değil, tüm üretim sürecini kapsayan derin bir dönüşümden söz ediyoruz. Liften kumaşa, oradan son kullanıcıya kadar uzanan bu yolculuk çok katmanlı ve çok boyutlu. İşin mutfağını bilen biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bu dönüşüm, sadece çevre dostu malzemelerle sınırlı değil. Gerçek sürdürülebilirlik; enerji ve su tasarrufu sağlamak, kimyasal kullanımını azaltmak, üretim süreçlerini dijitalleştirerek verimliliği artırmak ve etik değerleri gözeten bir yaklaşımı benimsemekle mümkün oluyor. Kısacası sürdürülebilirlik, daha akıllı, daha bilinçli ve daha duyarlı üretim yapmaktan geçiyor.”
“Döngüsel ekonomi yaklaşımının tekstil sektöründe gerçekten köklü bir değişimi başlattığını hem akademik çalışmalarımda hem de sektörle iç içe yürüttüğüm projelerde net bir şekilde görüyorum. Artık firmalar yalnızca üretim yapmakla yetinmiyor; tasarım aşamasından ürünün kullanım ömrü sonrasına kadar tüm süreci planlamak ve yönetmek zorunda kalıyor. Bu da geleneksel ‘üret, sat, tüket’ modelinden uzaklaşıldığını gösteriyor. Örneğin, dünyada her yıl yaklaşık 114 milyon ton tekstil........
© Ekonomim
