menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tüketim malı ithalatı rekor kırıyor!

6 0
16.07.2025

Bana öyle geliyor ki resmi sağlıklı yorumlamak için sadece rakamlara bakmak yetmiyor. Alt kırılımlara bakmak ve hikâyeyi bilmek, resmin bütününü görmek için önemli. Haziran ayı dış ticaret rakamlarına baktığımızda ihracatımızın yine rekor kırdığını gördük. “Böylesi bir zamanda ihracat rekoru nasıl olur’’ demeyin. Gelin kısaca alt kırılımlara ve hikâyeye bakmaya çalışalım.

Haziran ayında ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %8 oranında artış gösterdi. Bu oran, son bir yılın en yüksek ihracat artışı olarak kayıtlara geçti. Bu yükselişte en önemli etkenlerden biri takvim farkı oldu. Bu yıl haziran ayında, geçen yılın aynı ayına göre iki iş günü fazla çalışıldı. Bu farkın ihracatımıza yaklaşık 900 milyon dolarlık pozitif katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bir diğer önemli unsur ise parite etkisi. Haziran ayında döviz kurlarındaki parite değişimlerinin ihracata yansıması yaklaşık 86 milyon dolar seviyesindeydi.

Yani takvim ve parite etkilerini birlikte değerlendirdiğimizde, toplamda yaklaşık 1 milyar dolarlık lehte bir katkının söz konusu olduğunu söylemek mümkün. Bu etkileri dışarda bıraktığımızda, ihracattaki gerçek büyüme oranı yaklaşık %3 seviyesinde kalıyor.

Kısaca, haziran ayındaki ihracat artışının perde arkasını bu şekilde özetleyebiliriz. Şimdi gelin, bu artışın sektörel ve ürün bazlı kırılımlarına birlikte bakalım. Haziran ayı ihracatımızda; otomotiv, elektrik-elektronik, savunma ve havacılık ile hammadde ihraç eden sektörlerin öne çıkarak pozitif katkı sağladığını gözlemledik. BEC (Broad Economic Categories) sınıflamasına göre ihracat dağılımına baktığımızda ise hammadde grubundaki ,3’lük artış dikkat çekiyor. Haziran ihracatında adeta bir katalizör etkisi yaratan bu artışın, ihracatın genel performansına güçlü bir destek verdiğini söyleyebiliriz.

Bu talep artışının arkasında, İsrail-İran gerilimi ve Hürmüz Boğazı’nın kapanma riski gibi jeopolitik gelişmelerin etkisiyle bazı alıcı ülkelerin stoklarını öne çekmiş olması muhtemel. Aynı eğilim, haziran ayındaki ithalat rakamlarındaki artış ile de örtüşüyor.

Sonuç olarak, bu dışsal risklerin yoğunlaştığı dönemde %8’lik ihracat büyümesi kayda değer bir başarı. Nitekim diğer ülkelerin aynı dönemdeki ihracat performanslarına baktığımızda genellikle /- %5 bandında değişimler gözlemliyoruz.

Bu bağlamda, Türkiye’nin ortaya koyduğu........

© Ekonomim