menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Holding kefaletinde transfer fiyatlandırması

12 0
20.03.2025

Bu yazımda bir holding yapılanması veya grup şirketlerinde ana şirketin (örneğin holding’in) aynı yapı içerisinde yer alan -ilişkili- bir şirket lehine kefalet vermesinin transfer fiyatlandırması açısından sorun yaratıp yaratmayacağı konusunu irdelemek istiyorum. Bu konunun, vergi alanında yazı yazan pek çok yazarın son günlerdeki yazılarına konu olması, burada bir sorun olduğunu gösteriyor.

Her şeyden önce bir şirket bir başka şirketin borçlarına, örneğin kullanacağı kredilere bir başka şirketin kefil olup olamaması sorusu üzerinde durmak gerekiyor. Ancak bu sorunun yanıtı, vergi hukukunda değil, ticaret hukukundadır. Bu konudaki tartışma ve görüş ayrılıklarına girmeksizin özetle; ticaret hukuku açısından belirleyici olanın şirketin ana sözleşmesi olduğunu, ana sözleşmede cevaz verilmesi halinde bu şekilde bir kefaletin mümkün olduğunu söyleyebilirim.

Holding veya grup şirketlerinin varoluş amacı, hem grup sinerjisi yaratmak, grubun stratejilerini belirlemek hem de muhasebe, personel yönetimi, pazarlama, teknik ve/veya hukuk danışmanlığı vb. temel hizmetleri merkezileştirerek maliyetleri düşürmektir. Bu nedenle bir holding yapılaşmasının kapsamında dayanışma esaslı hareketlerde bulunulması hayatın olağan akışı içerisinde kabul edilmek durumundadır. Örneğin her hangi bir şirketin çok tanınmış bir holding yapısı içerisine girmesi halinde, burada şirket lehine tanınırlık ve güven ortamı yaratılmıştır ve artık holdingin adından yararlanılmaya başlandı diye, holdingin şirkete fatura kesmesi beklenemez. Bu şirketin antetinde ayrıca holding amblemine yer vermesi de vergisel sonuçlara bağlanılamaz. Tabii ki bunlar bir sözleşme ilişkisi ile bir bedel karşılığı da yapılabilir, o zaman vergisel sonuçlar doğurur. Bir grup şirketinin........

© Ekonomim